Tarih: 29.09.2014 08:34

Üçü Bir Arada

Facebook Twitter Linked-in

Ne aldılar ne verdiler kim ne aldı kim ne verdi? Cumhuriyet Üniversitesi şimdi de vekil dekanlıklar ile gündemde. Yeniden rektör seçilebilme ihtimalini yitiren KOCACIK’ın, vekil dekanlıklara ses çıkarmadığı belirtiliyor. Rektör Yardımcısı Hüseyin Yılmaz’ın aylar önce vekâletlere son verileceğini ilan etmesine rağmen, vekâletlerin devam ettirilmesinde bu yönetimin gelecek seçim ümidini yitirdiği yorumlarının yapılması kapı aralıyor. İletişime sosyolog, Mimarlığa jeolog, eğitime ise fizikçi dekanlar fıkra gibi dilden dile dolaşıyor. YÖK ve DDK’nın ne zaman C.Ü’ye müdahil olacağı ise merak ediliyor.

 Sivas Cumhuriyet Üniversitesi yeni bir olumsuzluk ile gündemde. Rektör KOCACIK, Rektör Yardımcısı Hüseyin YILMAZ, Eski Rektör Mehmet BAKIR VE Ali ERKUL ekibinin yönettiği Üniversitede gün geçmiyor ki bir olumsuzluk daha basına yansımasın.

Vakıftaki olumsuzluklar, isme dayalı alımlar, Tıp Fakültesinin başka illere hasta yollaması “oğula kıyak” iddiaları ile gündemde olan üniversite şimdi de vekil dekanlıklar ile gündem oluşturuyor.

Aylar önce Hüseyin YILMAZ’ın yerel bir televizyon kanalında vekil dekanlıkların sonlandırılacağını belirtmesine rağmen bu yönde bir adım atılmaması sorgulanıyor.

Cumhuriyet Üniversitesinde ardı arkası kesilmeyen olumsuzlukları Sivas kamuoyu adına soruyoruz:

Metin Erol sosyoloji kökenli bir öğretim üyesi iken iletişim fakültesi dekan vekilliğine dekan vekili Şeref Poyraz ın yerine getirilmişti. Kocacığın rektör atanmasının ardından Şarkışla meslek yüksek okulu müdürlüğü görevine getirilen Erol’un  bu göreve getirilmesinde rektörle  aynı alanda olmasının dışında ne gibi bir bağ var?

Son anda asalet atanan Metin EROL’un bu atanmasında Hüseyin YILMAZ’ın payı nedir?

Ak Parti İl Teşkilatı ile sıcak temas kurmadan geri durmayan Hüseyin YILMAZ’ın Ak Parti karşıtı dekanları korumadaki gizli maksat nedir?

Bilindiği üzere rektörlük seçiminde aday olan Işık Yılmaz 11 oy almış ve mimarlık fakültesi dekan vekilliği görevine getirilmişti. İki yılı aşkın zamandır vekâleti sürdüren Işık Yılmaz’ın jeoloji mühendisi olmasına rağmen ısrarla o görevde tutulması rektör adaylığı dönemindeki bir pazarlığa mı dayanmakta? Yoksa başka ilişkilerde bu görevin devamında etkili mi?

Hüseyin Sarı’nın eğitim fakültesi dekan vekilliği görevine getirilmesinde hangi lobi var? İdeolojik olarak açık bir kimliğe sahip olan ve geçmişte rektör yardımcılığı yapmış Hüseyin Sarı hangi bağlarıyla bu göreve devam etmekte? 

Eğitim fakültesinde kadrolu profesör varken böyle bir tercihin arkasında ne var?

İktidara karşı geçmişte ağır eleştirilerde bulunan ve ideolojik referansları akademik kimliklerin önüne çıkan bu vekiller cesaretle asalet haklarından yararlanmakta mıdır?. Akademik saygınlıktan akademik nezaketlerden bahseden bu hocalar bu görevleri devam ettikleri süreçte bulundukları fakültelere alan dışı kadrolaşma yaptıkları da sıkça gündeme gelmişti. Özellikle mimarlık ve iletişim fakültesi mesleki formattan uzaklaştığı belirtiliyor.

Bu vekâletlerin devam ettirilmesinde ideoloji önemli midir?

Mimarlık fakültesi jeoloji mühendisinin ellerinde ne kadar mimarlık misyonunu yüklenebilir?

Bir sosyologun elinde iletişim fakültesi nasıl bir kimliğe bürünecek?

Fizik profesörü eğitim fakültesinde hangi bilimselliğini icra etmektedir?.

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —