Tarih: 30.05.2022 06:54

UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI

Facebook Twitter Linked-in

Uzman Sinan DOĞAN Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi tarafından 26.05.2022 tarihinde düzenlenen 2.Uluslararası Siyasi İlişkiler Sempozyumu’nda,‘’Jeostratejik-İnanç İlişkisinin Bağlamında Günümüzde Rusya-Ukyayna Savaşı’nın Tetkiki’’ adlı tebliği sunumunda; tarihte Ukrayna-Rus arasındaki mücadelenin temeli dinsel ve güvenlik nedenlere dayandığını belirtti. Konuşmasına şöyle devam etti

Ukrayna, Rusya ve Avrupa arasında stratejik bir bölgededir. Aynı zamanda Türkiye ile Ukrayna’yı, jeo-stratejik olarak birbirine bağlayan coğrafi unsurlardır. Ukrayna, Rusya’nın Balkanlara ve Doğu Avrupa’ya açılan bir kapı konumundadır. Karadeniz, Rusya’nın kalbine yönelecek bir kara harekâtı için en uygun çıkış rotasını oluşturmaktadır. Ukrayna’nın bağımsızlığının güçlenmesi, Rusya’nın, Baltık ülkeleri ve Polonya üzerindeki etkisini değil, III.Roma olma nazariyesini kaybetmesidir. Katoliklerin bölgede güçlenmesidir.

XVII. Yüzyıl’da Rusya, Karadeniz'in kuzeyinde hızla gelişmiş, Kıyev Metropolitliğinin hâkimiyetine son vermiştir. Kyev Metropolitliği ruhu. Ayasofya gibi ‘’azim devlet’’ manasını da taşıyordu. Rusya’nın güneyinde ve Doğu Avrupa’nın dini hayatında tesir gücüne sahipti. Ukrayna Kıyev Metropolitliği’nin ortadan kaldırılması ile Rus yönetimini ve Rus kilise hayatını etkileme imkânlarını kaybetmiştir. Rusya ise III Roma nazariyesinin manevi ve fiziksel bir temelini güçlendirmiştir. Ukrayna halkı, III.Roma nazariyesine uygun fikirlerle körleştirilmiş, Rusya’nın oluşturduğu Ortodoks politikaların parçası haline gelmişti.Ukrayna aydınları Ruslaştırıldı.. III.Roma nazariyesine göre biçimlenen Rus kökenli ya da Ruslaştırılmış olan keşiş ve papazlar, Ukrayna’nın etkili ruhsal merkezlerine ve köylerde yerleşip, Ukrayna’nın dini hayatını yönetmeye başlamıştır.

Kıyiv Metropolitliği'nin Moskova Patrikhanesi'ne bağlanması, Rusya’yı Ortodoks Dünyası’nda güçlendirecek. Rusya’nın dış politikası giderek doktrinsel stratejik hüviyetine bürünecektir. Rusya’nın Azak Kalesi’ni ele geçirip, Karadeniz kıyısına inme başarısı Rus doktrinsel stratejisinin daha da derinleştirecektir. Ortodoksların kaderini “mutlak” hükümdar Rus Çarlığı ile eşleştirilmiş, “güneşe sarınmış bir kadın’’sembolü vurgulanmıştır. Doğu Kilisesi’nin inancı Büyük Rusya’ya uçtu şeklinde mitolojik tezler ortaya atılmıştır. Rus iktidar felsefesi, “Bizans mirasına dayandırma doktrin ile biçimlenecektir. Böylece Rus Çarları, âlemdeki özel bir misyona yükseltilmiş, Rusya tek Hıristiyan devleti olarak algısı oluşturulmuştur. Rusya’nın Müslüman dünyasına karşı kazandığı ilk zaferleri, III. Roma” nazariyesini ideolojik esaslar üzerinde yükselmesini güçlendirmiştir. Rusya, gelişmiş Ortodoks kültür merkezine sahip olmak suretiyle imparatorluk seviyesine yükselmeyi amaçlamıştır.

1924’de bağımsız Ukrayna Yunan-Ortodoks Kilisesi (UYOK) Amerika ve Kanada’da yeniden kurulmuştur. Ayrıca Ukrayna’da İkinci Dünya Savaşı sırasında Bağımsız Polonya Ortodoks Kilisesi’nin bir parçası UBOK, olarak kurulmuştur. İkinci Dünya Savaşından sonra bu iki kilise, Amerika ve Kanada’da UBOK adı altında birleşmiştir. 1990 yıllarında Batı’da yaşayan yüz binlerce Ukrayna göçmenleri, Ukrayna Ortodoks Kiliselerin ve bağlı olduğu Konstantinopolis Patriğinin himayesine girmişlerdir. 1990’da ABD’den gelen UBOK piskoposu Mstıslav, Ukrayna’da Ukrayna Bağımsız Ortodaks Kiliseyi, canlandırmaya çalışacaktır. Bu durumdan endişelen Moskova Patrikhanesi, UBOK’a Moskova Patrikhanesi Ukrayna Ortodoks Kilisesi (MP UOK) adını verip, özerkliğini ilan etmiştir.1992’de Kıyiv Patriği Ukrayna Ortodoks Kilisesini (KP UOK) oluşturulmuştur.2018’de Ukrayna Başbakanı Petro Poroşenko, KP UOK’un UBOK ile birleştiğini, Ukrayna Ortodoks Kilisesi (UOK) adını aldığını ilan etmesiyle, Ukrayna kimliğinin ve milli bilincinin önemli bir bileşeni olmuştur. Ukrayna Kilise arazilerinin Moskova’nın değil Konstantinopolis Patrikliği'nin kanuni alanına ait olduğunu, Konstantinopolis Patrikhanesi'nin Kıyiv Metropolitliği'ni Moskova’ya hiçbir zaman devretmediğini, şeklinde beyanları, Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin bağımsızlığını tarihi ve kanuni bir temelini biçimlendirecektir

Bağımsız Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin, Sovyet emperyalizmine karşı verilen mücadelenin bir ürünü olarak görülmüştür. Ukrayna Ortodoks Kilisesi bağımsızlığı, Ukrayna’nın Batı ile dini ve siyasi stratejik ilişkileri, Çoğu Ortodoksların Ukrayna’nın doğusunda yaşaması ve Rusçaya yakın bir dil kullanması, Batı-Ukrayna-Rusya arasındaki ilişkilerini belirleyen politikaların oluşmasını sağlamaktadır. Ukrayna’nın Doğu Avrupa ile bütünleşmesi, Batı Avrupa Güvenlik düzenlemelerinin çekirdeğini ve Avrupa’nın jeostratejik derinliğini artırmaktadır.

Batılı güçlerin güvenlik politikaları, Rusların tarihi politikaları, Ukrayna bölgesinde mücadeleyi derinleştirmiştir. Milliyetçi ve Batı yanlısı olan Litvanya ve Polonya’da Katoliklerin Moskova’dan bağımsızlığını ilan eden Kiev Patrikhanesi'ne bağlı olması, Rusya’ya yakın olan Ortodoksların ise Moskova Patrikhanesi'nin Ukrayna Metropolitliğine bağlı olması, Rus Ortodoks Kilisesi’ni bölen ve Moskova Patrikliği’nin tabanını parçalayan ayrılıkçı hareketler, derinleşen mücadeleyi çatışma alanlarına taşıyacaktır. Sovyet Rusya, “Ukrayna’nın bağımsızlığını geçici bir sapma” olarak görmüştür. ‘2018’de Kiev Patrikliği’nin bağımsızlığının ilanı, geçici sapma daha da derinleşecektir. Rusya’nın hem Ukrayna toplumu hem de coğrafyası üzerinde tarihten gelen emelleri vardı. Ukrayna’nın bağımsızlığının güçlenmesi, Rusya’nın yalnızca Baltık ülkeleri ve Polonya üzerindeki etkisini değil III. Roma olma imkânını da kaybetmesi anlamına gelmektedir.

Sonuç olarak, 1991 tarihinde Ukrayna’nın Bağımsızlığını ilanı Kıyev Patrikliğinin yeniden açılması ve bağımsızlığı, Latinlerin bölgede güçlenmesine, XVII. yüzyılda olduğu gibi Papa’nın Doğu Avrupa’da iktidarını genişletmesine, III.Roma” nazariyesinin zayıflamasına, Rusya’nın Ortodoks Dünyası’nda nüfuzunu ve itibarını kaybetmesine hatta Sovyet Rusya’nın dağılmasına neden olabilir. Rusya 1991’de Ukrayna Bağımsızlığını geçici sapma olarak nitelendirmiştir. Ortodoks Kilisesi’ni bölen ve Moskova Patrikliği’nin tabanını parçalayan ayrılıkçı hareketler, derinleşen mücadeleyi çatışma alanlarına taşıyacak ve Ukrayna-Rusya arasında savaş kaçınılmaz hale getirmiştir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —