ÜVEY EVLAT, SOĞUK ÇERMİK...

ÜVEY EVLAT, SOĞUK ÇERMİK...

ÜVEY EVLAT, SOĞUK ÇERMİK...

Şehir dışında olmam nedeni ile ancak uzaktan Sivas`a dair gördüklerimi yazmaya çalışıyorum ki bu da bir önceki yazı ile olan zaman mesafesinin artmasına sebep olmakta bu nedenle siz okuyuculardan binlerce kez özür diliyorum... Geçen hafta sonu yapmış olduğum bir Sivas ziyareti sonrasında, Sivas`a dair böyle bir yazı yazmak hasıl oldu yine. İzninizle, Soğuk Çermik`ten bahsedeceğim biraz. Gerek inanç turizmi açısından gerek sağlık turizmi açısından önemli bir mesire alanıdır Soğuk Çermik. Sivas`a 17 - 18 km. uzaklıkta Erzincan karayolu üzerinde olan Soğuk Çermik Kaplıcası Sivas Belediyesi Kaplıcalar Müdürlüğü tarafından işletilmektedir. Yapılan birçok tetkik ve analiz neticesinde anlaşılmıştır ki, Soğuk Çermik Kaplıcasının suyu; Kısmi felç, Şeker Hastalığı, Eklemsel İltihaplı ve Sancılı Romatizmal Hastalıklar, Nefes Darlığı, Sinirsel Hastalıklar, Hiper Tansiyon, Bel Fıtığı, Sinüzit, Cilt Yaralanmalarına, içildiği zaman Karaciğer ve Böbrek Rahatsızlığı ile Hazımsızlığa iyi geldiği tespit edilmiştir. Sivas Belediyesinin sayfasındaki bilgiler aşağı yukarı bu şekilde, bu da inanç turizminden çok, konuya sadece sağlık açısından yaklaşıldığının göstergesidir. Olayın birde İnanç Turizmi açısından değerlendirilmesinden bahsetmiştik ya; Kaplıca`da toplumun ortak değerleri açısından önemli bir Ziyaret var ki; Ahmet Turan Gazi`nin kabri de kaplıcanın bulunduğu alandaki tepe üzerindedir. Asıl adı Ahmeri Terran olan bu büyük zat, bir savaş esnasında bu mevkide şehit olduğu için, buraya defnedilmiştir. Battal Gazi?ye yenilince, Müslüman olmuş ve onun silah arkadaşlığını yapmıştır. Rahmetli dedemden zaman zaman dinlediğim hikayesinde bir çok kerameti olmasına rağmen beni en çok etkileyen atının, bir tepeden diğer tepeye sıçramasıdır ki (yaklaşık 350-400 metrelik mesafe) halen nal izleri o mevkii de durmaktadır. Rivayete göre Şehit düştüğü esnada kayalardan fışkıran sulardır bugün kullanılan kaplıca suyu ki, halk suyun şifalı oluşunu da buna bağlamakta ve yine tepeden aşağıdaki çermiğe kollarını uzatarak abdest aldığı da bir başka rivayettir. Toplumun inanç noktasında asıl ziyaret sebebine gelince; çocuğu olmayanlar veya olup da yaşamayanlar (çocuk olursa adı Ahmet Turan / Ahmet Duran konulur.) ve ev sahibi olmak isteyenler daha sık ziyaret etmektedir. Bu eski bir Türk geleneklerinden biridir ki, zaman zaman kabrinin kenarında taşlardan yapılmış ev benzeri şekillere benimde rastladığım olmuştur. Asıl konumuza gelecek olursak, bir Aksu`ya, Sıcak Çermik kaplıcasına, ya da Paşafabrikası mesire alanına yapılan yatırımların onda biri dahi buraya neden yapılmaz? Giderken yolunun yeni yapılmış olduğundan bahseden arkadaşlar, yolun asfalt düzenlemesinin bir ay sürmeden bozulacağının söylediler ki, bu sık bozulmanın sebebini de o mevkii de çalışan taş ocağına ait ağır tonajlı kamyonlara bağlamaktalar. Kaplıcaya giden yolun tamamen bu nakil işi yapılan hattan bir an önce ayrılarak daha sağlıklı hale getirilmesi lazım değil mi? Çermiğin içerisinde bulunan yola ve hemen girişin sağ ve sol tarafındaki masa düzenlemelerine herhangi bir sözüm yok bu noktada yiğidi öldür hakkını yeme. Çermiği uzun zamandır görmemiş olmamın sebebi ile yapılan bu güzel uygulama hangi Belediye yönetimi döneminde yapıldı bilmiyorum. Ancak banyoların hemen önünde, dere kenarında bulunan piknik alanının durumu biraz daha iyileştirilemez mi? Bu alan içerisinde, çevre düzenlemesi, yeşil alanlar oluşturulması yönünde herhangi bir çalışma göremedim açıkçası evet piknik alanında üstü açık bir kaç masa görmedim dersem yalan olur. Herkesin kucaklayıp gölge bir alana taşımaya çalıştığı masaları sabitleyip üzerlerine birer gölgelik yapılamaz mı? Banyoların önünde bulunan dere kenarındaki alanda oluşturulacak bir piknik alanı oraya daha çok ziyaretçi çekecek belki de o alan hafta sonlarında, Paşafabrikası ve Sıcak Çermikte oluşan yığılmayı önleyerek kalabalığı bir nebze rahatlatacaktır. Başta belirttiğim gibi gerek sağlık turizmi gerekse inanç turizmi açısından önemli bir bölgedir, Soğuk Çermik Kaplıcası bu nedenle yapılacak her türlü çalışmanın destekçisi olunması lazım. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü`mü olur yoksa Belediye`mi bilmem ama elimizde bulunan bu değeri bir an önce Sivas`a kazandırmak lazım. Profesyonel ekiplerle çalışılmaz da, ben yaptım oldu mantığı ile işler yürütülmeye çalışılırsa, bizlere bu köşeden yazacak daha çok konu çıkacak yoksa. Bu haftalık bu kadar demeden önce; Okumalık; Bu hafta kitap listemizde Mayıs ayı içerisinde yayınlanan yeni bir roman var. Cehennem, Dan Brown`ın sır gibi gizlenen kitabı 12 ülke ile aynı anda Türkiye`de de piyasaya çıktı. Hikâye Floransa`da başlasa da merkezde İstanbul var! Ve İstanbul`da da öne çıkarılan yerler Yerebatan Sarayı ile Ayasofya! Bu yüzden dahi, Cehennem`i okunması gereken ilginç bir roman olarak görmekteyim. Mutlaka okuyun? Dinlemelik; Uzun zamandır albüm çalışması yapmayan, 90`li yıllarda Türk popunun sevilen ikilisi Oya - Bora, Zihinsel Engelliler Vakfı (ZEREV) yararına özel bir albüm hazırladı. İkili bu mini albümde Süper Baba ve Baba Evi dizilerinin unutulmaz tema şarkılarının yanı sıra, 1990?lı yıllarda dillerden düşmeyen şarkılarını da yeniden seslendirmiş. Albümü dinleyince onları ne kadar özlediğimizin bir kere daha farkına varıyoruz. Mutlaka Dinleyin? İzlemelik; Hızlı arabalara, serseri ruhlu kahramanlara karşı ilgisi olanların izlemesi gereken bir film var bu hafta, izlemelik köşemizde 24 Mayıs 2013 tarihinde vizyona giren Hızlı ve Öfkeli serisinin 6. filmi var köşemizde. Oyuncu kadrosunda yine başrolde Vin Diesel var ki, meraklılarını yine salonlara çekecek bir film hazırlamış yönetmen Justin Lin. Hızlı ve Öfkeli 6, adından, afişinden kumaşını belli eden bir film. Mutlaka izleyin? Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın...

Anahtar Kelimeler: 0