Bilindiği üzere Cumhuriyete giden yol Sivas’ta yapılan ulusal kongre ile mümkün olmuş, milliyetçi hareket güçlenmiş, “artık İstanbul Anadolu’ya hâkim değil tabi olmak durumundadır” denilmiştir. Bir yönüyle Selçuklu bir yönüyle Cumhuriyet şehri olan Sivas’ta kurulan üniversitenin de adı Cumhuriyet Üniversitesi olmuştur. Ne yazık ki gerek Selçuklu gerekse Cumhuriyet dönemi araştırmaları konusunda Cumhuriyet Üniversitesi oldukça yetersiz kalmıştır, son beş yıldır da bu yetersizlik iyice kendini hissettirmiştir. Selçuklu ve Cumhuriyet Tarihi konusunda akademik personel sayısı ise bu yetersizliğin çok açık göstergesidir.
Cumhuriyet Üniversitesi Tarih Bölümünde Ortaçağ Tarihi Ana Bilim Dalı’nda yeni profesör olmuş 1 adet akademik personel bulunmaktadır. Geçen ay verilen bir ilanda ise Ortaçağ Tarihi alanına Selçuklu Tarihi, Oğuzlar, Anadolu Beylikleri vb. konularından değil, “İlk dönem İslam Tarihi üzerine çalışmaları” olmak şartıyla İlahiyat merkezli öğretim üyesi ilanı çıkmıştır. Türk tarihine ve Selçuklu dönemi önemli bir merkez olan Sivas tarihine ilk dönem İslam Tarihi üzerine doktora tezi ve makalesi olan ilahiyat merkezli elemanla mı katkı sunacaksınız?
Gelelim Cumhuriyet Tarihi konusuna. Cumhuriyet Üniversitesi Tarih Bölümü/Türkiye Cumhuriyeti Ana Bilim Dalı’nda yeni doçent olmuş 1 adet akademik personel bulunmaktadır. Son beş yıldır rektör Alim Yıldız, Ünal Kılıç ve ara ara gidip gelen, konum değiştiren ekibi döneminde Cumhuriyet Tarihi alanında bu alanın hangi konuları üzerinde çalışmalar yapılmış, bugünü ilgilendiren hangi güncel sorunlarla ilgili konferans, panel, sempozyum vb. imza atılmıştır? 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi, Çanakkale Kara Savaşları, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 4 Eylül, 10 Kasım vb. günlerle ilgili son beş yıldır acaba kaç tane etkinlik düzenlendi. Bir defa tamamen popülizme dayalı olarak akademik personelin Atatürk ile görüşlerini içeren bir kitap danışman Doç. Taner Çiftçi ve Yakınçağ Tarihçisi Doç. Ahmet Yüksel tarafından hazırlandı ve çok büyük bir çalışmaymış gibi servis edildi o kadar. Mesela Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili bir panel yapıldı mı? TBMM’nin Açılışı’nın 100. Yılı anısına akademik bir etkinlik yapıldı mı?
Sivas’ta Tarih Bölümünün köylerle ilgili çalışmaları var mı? Göçlerle ilgili çalışmalar var mı? Tüm Cumhuriyet dönemi ile ilgili siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel temelli ayrı ayrı çalışmalar yapıldı mı, yaptırıldı mı? Sosyoloji bölümü ne işe yaramaktadır? Sivas’ın sosyal sorunlarıyla ilgili hangi çalışmalar yapılmış, hangi sorunlara ne gibi çare yolları aranmıştır? Üniversite olarak bilime nasıl katkı sunulduğu düşündürücü!
Oldukça Uyum İçinde Çalışan Sivas Valiliği, Belediye ve Cumhuriyet Üniversitesi’ne bazı sorularımız ve önerilerimiz var:
*** Sivas Valiliği, Vali Reşit Paşa’nın hayatını ve biyografisini internet sitesine koyabilir. Yeni yapılan valilik binasının girişine bahçeye Vali Reşit Paşa’yı kısaca anlatan bir kitabe yaptırabilir.
*** Sivas Valiliği, Ahmet Necip Günaydın’ın “Milli Mücadele’de Sivas 108 Gün” kitabı gibi “Vali Reşit Paşa’nın Hatıraları”nı da 20-30 bin adet bastırıp dağıtabilir.
*** Hükümet Meydanı’nın adı “Vali Reşit Paşa Meydanı” olabilir.
*** Sivas Cumhuriyet Üniversitesi merkez yerleşkesinin adı “Vali Reşit Paşa Yerleşkesi” olabilir. Her yıl Vali Reşit Paşa ile ilgili en azından bir konferans düzenlenebilir.
*** Şeyh Şamil Mahallesi’nde “Melek Reşit Hanım Caddesi”nin alt başındaki Hamza Yerlikaya Caddesi, “Vali Reşit Paşa Caddesi” olarak değiştirilebilir. Hamza Yerlikaya adı da başka bir caddeye verilebilir. Böylece Vali Reşit Paşa ve eşi Anadolu Kadınları Müdafa-i Vatan Cemiyeti’nin kurucusu Melek Reşit Hanım birlikte daha kalıcı ve öğretici olur.
Not: Sivas Valiliği, daha sonraları da tıpkı Ahmet Necip Günaydın’ın kitabı gibi Fatih M. Dervişoğlu’nun “Nuri Demirağ” kitabını 20-30 bin adet bastırıp dağıtabilir.
