VEYSEL...

VEYSEL...

...

Vefatının üzerinden 51 yıl geçen halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu'nu anlatmak amacıyla düzenlenen "1.Uluslararası Bilim, Sanat ve Toplumda Aşıklık Geleneği Aşık Veysel" konulu uluslararası sempozyum Ankara'da başladı. Öğrenciler ile akademisyenlerin Aşık Veysel'in parçalarını seslendirdiği video gösterisinin ardından, öğrencilerden oluşan aşıkların, ellerine bağlama ve dudaklarının arasına da iğne koyarak atıştığı sempozyumda, İranlı küçük aşık Rezan Jahani de verdiği konserde Veysel'in eserlerini seslendirdi. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öcal Oğuz da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 2010'da aldığı kararla "Uluslararası Nevruz Günü"nü kabul ettiğini anımsatarak, bütün insanlığın Nevruz Bayramı'nı kutladı. Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden ile Türkiye Beyazay Derneği temsilcisi Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt da yaptıkları konuşmada, katılımcılara ve paydaşlara teşekkür etti.

 

Araştırmacı,Yazar ve Bilim Uzmanı Sinan DOĞAN, Aşık Veysel’ de Melodik Ritim Ve İçsel Yolculuk:Lâle’’ ve ‘’Aşık Veysel’de İnsanlık İdeali Bağlamında İçtimai Meseleler:Evrensellik Boyutu’’ adlı iki tebliğleri ile sempozyuma katıldı. Toprağın bağrından sıyrılıp, gökyüzüne doğru süzülen Aşık Veysel’in, insan varlığında çağrışımlar ve duygusal anlamlar oluşturup, insana derin bir deneyim sunduğunu ifade etti.Konuşmasına şöyle devam etti:

 

Veysel, senlik-benlik kavgasını, milletin birliğin önünde en büyük engel olarak görüyordu. Toplumda bölünmeye sebep olabilecek bu tür kavramlara şiddetle karşı çıkıyordu. İnançların etkisiyle birbirlerine saldıranları yalancı,sahtekâr ve hilekâr olarak niteliyor ve bunları ‘’menfaattir varvarası’’olarak tanımlıyordu. Veysel’de bu bilinç gelişimi, toplumu‘’bir olma’’görme gerçekliğinin tezahürüdür. Toplumsal bellek bilincinde saklı duran birlik irfâni, Veysel’de yeniden vücut buluyor, aksiyoner bir bilinç ve estetik bir yapıya dönüşüyordu. Veysel’e göre insan davası, kirlenmemiş ruha sahip bireyler ile gerçekleşebilirdi. Veysel, umudunun gerçekleşmesi için gündüz-gece Allah’a yönelmektedir. Veysel’de ‘’gündüz gece’’,Allah’a yakarmak anlamındadır. Veysel, ulaştığı Tanrısal nitelikleri ile ontoloji katmanlar arasındaki ruhi geçişleri gerçekleştirmiş ve birbiriyle iç içe girmiş gerçek anlamları üretmiştir. Veysel,var-olmak düşüncesinin içerisinde yoğurduğu içtimai ve insanlık konularını eserlerine yansıtan Halk Bilgesi’ydi. Veysel’in eserleri var-olmanın en güzel çığlıklarıdır. Bu çığlıklar,“Uzun İnce Bir Yoldayım”adlı eserinde işlemiştir. Uzun ince bir yoldayım” dizesi, bir hissin ve yürüyüşün ifadesi olarak nice yola devam etmektir.



Anahtar Kelimeler: VEYSEL...