Yalnızlık Kutsaldır

Yalnızlık Kutsaldır

Yanında kimsenin olmaması mı yalnızlık , yoksa yığınlar arasında ruhuna dudak bükmeyecek bir yürekten mahrum kalmak mı ?

 
"Mumdan uzaklaştım , ne kadar kalabalık sözlerim var.
Kalemi elime alınca harfler izdiham yaratıyor.
Hepsi birbirinden önce ortaya atılmak istiyor?"
                            Ali ŞERİATİ

 

 Yalnızlık , her canlıya doğuştan silinmez kalemle yazılan .Yalnızdır insan ve bu sebepten belki de hep kalabalığa karışma isteği . Oysa kalabalık yalnızlık , yalnızlık kalabalık doğurur biliriz. Peki yalnızlıktan dem vuranlar gerçekten yalnız mı ?

Yanında kimsenin olmaması mı yalnızlık , yoksa yığınlar arasında ruhuna dudak bükmeyecek bir yürekten mahrum kalmak mı ? Beyninde patosa hazır düşünceler kum gibi kaynıyorken ve diline değdirmeden yüreğinde demlenmeye bıraktıkların varken yalnız mısın gerçekten ? Omuzunda sıcaklığını hissedemediğin güvenilir bir elin yokluğumu hüznüne sebep yoksa görmek istediklerinin yerinde yabancı bedenlerin varlığı mı ? Milyarlarca hücre senin ten kafesinde hiç cazgırtı çıkarmadan teninin derinliklerinde sen onlardan bihaer ahenkle varoluyorken Sen uçsuz bucaksız bu evrenin neresine sığmadın ?

Tutunamadın ve adını yalnızlık koyduğun girdabın kapılarında biçare perişan gezmektesin Hadi kapat gözlerini .Daya kirpik uçlarındaki en uzun merdiveni kalbinin nirvanasına.Çık çık çıkabildiğin kadar yukarı.

Korkma ?Alabildiğine bak uzaklara ,değdir bakışlarını mahrem ufuklarına.Tam karşında gördüklerin ; olmak istediğin, hayallerin , beklentilerin , umutların .Bırak ruhun kanat açsın sendeki sana .Bakma artık ardına ,bakmadan seyret artık gönül aynanda ki yalnız sana açık sureti. Bak , hayalkırıklıkların ,kırdıkların ,hataların , vurdumduymazlıkların ,gözyaşların nasıl da bastığın merdivenin basamaklarına göz dikmişler .Seni alaşağı etme derdindeler. Seslen onlara Ey benden , kendime ihanetimden ah-u zar eden kalbim, vaktim ,soluduğum nefes .Ben evet ben üzdüklerim , görmezden geldiklerim ,pişmanlıklarım ,ihmallerim .

Bırakın bu pervasız takibi. Ben açtığım yaraların en çok da kendi ruhuma sapladığım dinmek bilmez kör bir sancının esiriyim. Batında hiçbir üstünlüğü olmayan ben , yanlışa giden birçok yolu ivedilikle bulup ,doğrunun sınırlarında kaçak gezen seyyah. Gün olup kendi çilesinin yabancısı .

Gün olup hakikat sofrasına oruçlu oturan. Kimbilir kendi iç aleminde sükunet bulamayan , bulamadığı için de kendi yalnızlık kuyularında boğulan nice ruhlar var yanı başımızda. Belki sensin bunlardan birisi ya da ben veya da biz siz?

İnsanın kendine veremediği hesapların ,kabullenemediklerinin bir bakiyesi bu sadık yalnızlık ve içe dönüş. Ruha devrim yaptıran, inkişaf kazandıran kimi zamanda leyla misali akılla kalp arasına saltanat kurup sahibine hükmeden hadsiz köle..

Yine de biliriz ki sizi taşıyabilen bir ruh , kıvranan bir vicdan ,ürperen yürek , akmasını bilen bir gözpınarı varsa beden kıtasının coğrafyalarında inanın bana yalnız değildir insan aslında? Yalnızlığın kutsallığını ve çekilen acıda verdiği hazzı hissedenlere ithafen?



Anahtar Kelimeler: Yalnızlık Kutsaldır