Yeni REKTÖR Nasıl Olmalı?

Yeni REKTÖR Nasıl Olmalı?

Huysuz Profesör Yazdı...

Sivas´ta bilindiği üzere iki tane üniversite var. Birinin adı Cumhuriyet Üniversitesi idi. Bu üniversitenin adı  şu anki Rektör Alim Yıldız döneminde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi olarak değiştirildi. Diğer ikinci üniversite ise Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi adıyla kuruldu ve Kahramanmaraşlı Mehmet Kul rektör yapıldı. Şu sıralar çiçeği burnunda Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi´nin de ne gibi çalışmalar içinde olduğu, sözde ikinci dönem aldıkları yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile ne yaptıkları merak konusu. Bilim ve insanlık adına düşünceleri nelerdir?

Gelelim Sivas Cumhuriyet Üniversitesi´ne. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi´nin bilim adına varlığı sadece görüntü ve gösterişten ibaret kalmaya devam etmektedir. Son zamanlarda da öğrencisiz fakültelerinin görüntülerini çekip ?biliyoruz, çok özlediniz? şeklinde öğrenci sevdalısı bir üniversite imajı çizip Ferdı Tayfur´un ?ben de özledim ben de?siyle Rektör, kucak dolusu sevgilerini öğrenciye iletmiştir. Bilimi ve öğrenciyi sevmek arabeskten öteye geçemiyorsa diyecek bir şey kalmamıştır.

Nasıl ki ?tarihi sevmek hamasetten öteye geçmediğinde nostalji kalıyor?sa, ?bilimi ve öğrenciyi sevmek de arabeskten öteye geçmiyorsa komik kalır.? Türkiye´de Kayseri Erciyes Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve bir takım üniversiteler koronavirüse karşı aşı çalışmaları başlatmış, devletimize ve milletimize yardımcı olmanın planlarını yaparken, Sivas´ta Rektör Alim Yıldız ve yönetimindeki ekip üniversite içinde ve toplantılarda yeni bir buluşa imza atmışcasına reklam amaçlı küçük şişelerde dezenfaktan pazarlamaktan başka ne yapmıştır? Şu ana kadar Sivas Cumhuriyet Üniversitesi´nin Alim Yıldız döneminde bilime solucan gübresi dışında katkısı neler olmuştur?

Akademik Kurul Toplantılarında atıp tutan, asıp kesen yönetim, aba altından sopa gösteren yönetim  4. Yılını tamamlamak üzere ve şunu yaptık, bunu yaptık, şu bizi tanıyor, bu bizi tanıyor demekten öteye geçememiştir. Facebook ve twitter kullanım ve performasında derece yapan üniversitede bilimin halini siz düşünün. Bölümlerdeki hoca yetersizliklerini ve hoca eksiklerini kamuoyu biliyor. Kamu Yönetimi bölümünde 3-4 hoca ile geceli-gündüzlü nasıl eğitim veriyorsunuz? Bölümlerde tüm ana bilim dalları oluşmamıştır. Oluşması için bir şey yapılmamaktadır. Bir çok alanlarda hocanız yoktur. Şarkışla Myo´ya Matematikçi ile Eczane Hizmetleri Programı kurdunuz. Olur olmaz yerlere olur olmaz şekilde akademik personel aldınız. İdari kadrolarınız da çok düşündürücü. Liyakat, ehliyet ve hak aşığı olması gereken üniversite defalarca eş, dost, akraba yapılanması ile yerel ve ulusal basına konu olmuştur. Bunun en tipik örneklerini başta Alim Yıldız´ın akrabası Zafer Yıldız´ın iki yıllık bir programdan mezun olup Alim Yıldız´ın Enstitü müdürlüğü döneminde enstitü sekreteri yapılıp, açık öğretimden 4 yıla tamamlayıp, enstitülerle ilgili yüksek lisans ve doktora yaptırılıp, Alim Yıldız´ın rektörlüğü döneminde öğretmen yetiştirilen  Eğitim Fakültesi´ne Dr. Öğretim Üyesi yapılmasında görmeniz mümkün. Başta Genel Sekreter ve danışmanlar referanslı ve tüm üst ekipte bu ve benzer alımlar kamuoyunda çok yazıldı, çizildi. Kamuoyu´nda bunların sadece görülen taraf olduğu, aslında Ankara ve Sivas´ta bürokratik çevreler ve mülki amirlerin, Sivas milletvekillerinin, Sivas parti teşkilatlarının  üniversitenin vahim halinden başından beri haberdar oldukları da çok iyi bilinmektedir.

Şimdi kamuoyu mevcut Alim Yıldız yönetiminin görev süresinin dolmasına az bir zaman kala kim rektör olacak sorusunu sormaktadır.

Kim rektör olacak? Ağustos ayında göreve başlayacak olan yeni rektör nasıl olmalı?

-          Kutsallığa içi yenip dışı, dışı yenip içi atılacak bir yemiş gözüyle bakmayan biri rektör olsun.

-          Kutsallığı dişler, damaklar, dudaklar için değil vicdanlar için bilen biri rektör olsun.

-          Milletinden ve milletin evladından başka kimsesi olmayan tek kaygısı bilim ve insanlık olan biri rektör olsun.

-          Kısır döngü içinde aynı derneklerin ve STK´ların kapılarını yol belleyen değil bilime gerçek manada yol olan biri rektör olsun.

-          İnsana umut, insana ümit, şehre ve insan ufuk olan, insanlıktan yana hayalleri olan ve hayalleri tükenmeyen, tükenmemiş biri rektör olsun.

-          Tek referansı bilim, insanlık ve millet olan biri rektör olsun.

-          Kimsenin etkisinde kalmayan, devlet işlerini ciddiyetle önemseyen, devletin ve milletin hakkı söz konusu olduğunda gerektiği şekilde müdahale etmesini bilen, nefsinin esiri olmamış biri rektör olsun.

-          Üniversitesini gerçekten tanıyan, popülizmden uzak, gerçekten güven veren biri rektör olsun.

-          Aktaran, nakilci, çevirici ve taklitci birileri değil gerçekten düşünen, değerlendiren, yorumlayan, analitik düşünen biri rektör olsun.

-          Sözü ile özü biri rektör olsun.

-          Kirden, kinden, kibirden arınmış, lügatinde mefaate ve menfiliğe yer açmamış biri rektör olsun.

-          Göğün mavi, başağın sarışın, toprağın sevgi dolu oluşuyla var olan biri rektör olsun.

-          Ağacı ayet, dalı ayet, yaprağı ayet, dağı ayet, taşı ayet, kuşu ayet, kurdu ayet, suyu ayet, denizi ayet büsbütün kâinatı okuyan, insanı yüreğinden ve can evinden vuranlar değil, yüreği olan yüreğiyle yürüyen biri rektör olsun.

-          ?Acı duyabiliyorsan canlısın, başkaların acısını duyabilirsan insansın? sözüyle duyan biri rektör olsun.

-           Aşık Veysel´in ifadesiyle hakiki manada iki kapılı bir handa olduğunu idrak etmiş, Ruhsati´nin diliyle de çok yaşayanın yüze kadar yaşadığını görmüş, Kangallı Mesleki´nin ?Mizan Terazi?sinden geçmiş biri rektör olsun.

Umarız ki Sivas´taki üniversiteler için rektör atamalarında çok dikkatli olunur. İnce elenip sık dokunur. Dileğimiz, unvanları yüreklerinden büyük olmayan, bilime ve insana yol olmuş, olgunlaşmış insanın aranıp bulunmasıdır. Dileğimiz, bulunacak insanın taşeron bir kafa taşımamasıdır. Dileğimiz, bulunacak insan, kendine hükmetsin, kendine kafa tutsun.  



Anahtar Kelimeler: Yeni REKTÖR Nasıl Olmalı