Başlığın sebebinin çabukça anlaşılması için, konuya hızlı bir giriş yapalım.
Geçtiğimiz cuma şehrimizin sevilen simalarından, belediye mensubu ve Sivasspor eski yöneticilerinden Coşkun Kemahlıoğlu`nun gencecik oğlunun ölümünden dolayı, başsağlığı için evlerindeki, o anda orada bulunan Belediye Başkanı?nı Doğan Ürgüp ile olan karşılaşmayı anlatacağım.
Önce hizmetleri ve hatırşinas kişiliği ile sevilen Kemahlıoğlu ailesinin geride kalanlarına sabır, ölen kardeşimize de rahmet dileriz. Bu mübarek ayda hem de cuma günü mekânı cennet olması muhtemeldir ve de duamızdır.
Dünyevi konumuza dönecek olursak; yas evinin giriş kısmında, bahçede, bir vatandaşla medeni şekilde arsa tartışması yapan başkan ÜRGÜP 5-6 kişilik gurubumuzla karşılaşınca, selam dahi almadan hızla merdivenlerden yukarı çıktı.
Aynı soğuk, nobran tavrını evin içinde sürdüren Başkan, şehrin emini değil de şehrin ağası olmuş havasındaydı.
Tam burada, 4 yıl önceki seçimleri ve halkla gönül bağı kuramadığı için, helikopter kazasıyla da oluşan ahde vefa duygularıyla kaybedeni, kazandığını zannedeni hatırladım.
Bugün mevcut koltuğun sakini ÜRGÜP, selefi Sami Aydın`ın düçar olduğu, koltuğun vehmettirdiği, makamın mükteseb hakkı zannıyla, tepeden - buyurgan davranışlarını aynen göstermektedir.
Son günlerde yayınlanan AKP % 36 -BBP %31 tahminli anketlerin havasına girdiği belli olan Ürgüp bey, burada ki sonuçların AKP tarafında sadece kurumsal-tüzel kişilik olduğunu ya atlıyor, ya da anlamak istemiyor. Ama şunu istediğini ve anladığını söyleyebilirim. O da AKP?nin muhtemel adayların içindeki güçlü konumdaki, il başkanı Burhanettin Kuru`nun adaylığı, zira önceki gibi bu da halka çok yakın gelmeyen, vücut dili itibariyle belki de yaratılış sonucu, frenk tabiriyle PREZANTABL olmayan görüntüsü ve algısı.
Hülasa; oyunu helikopter kazasından aylar önce Sami Aydın`ın `buyurgan-tepeden bakıcı` tavrından dolayı Ürgüp` e vereceğini ilan edip vermiş birey olarak, bugün de aynı şeyleri hissettiğimi söyleyebilirim.
Son günlerde yüzlerce insanın ısrarla dillendirdiği "şu-bu belediye başkanı olursa göçeceğim" sözleri şimdiye kadar görülmedik boyuttadır. Maalesef ki bu yeminlerin, sözlerin ÖZNELERİ DE şu anda ismi zikredilenlerin tümüdür.
Buradan kendimize bir ders çıkaracak olursak, saydığımız kişiler ve davranış kalıpları şehrimirizdeki insan sermayesini ve karakter yapımızı da ortaya koymaktadır.
Tüm bunlar ışığı altında kamuoyunu iyi takip eden başbakan, kazanacak adayı çok araştırıp ona göre tayin edecektir.
Zannımca o da yeni bir yüz olacaktır ve ona hayırlı olsun.