YIKIN BARİ !

YIKIN BARİ !

Çifte Minare ve Şifahiye Medresesi arası, adeta açık otopark olarak kullanılıyor. Tarihi alan içerisini işgal eden araçlara, kimin müdahale edeceği ise bilinmiyor. Ecdat yadigârı bu eserlerin böyle heder edilmesine sessiz kalan yöneticilerin tarihi soruml

Çifte Minare ve Şifahiye Medresesi arası, adeta açık otopark olarak kullanılıyor. Tarihi alan içerisini işgal eden araçlara, kimin müdahale edeceği ise bilinmiyor. Ecdat yadigârı bu eserlerin böyle heder edilmesine sessiz kalan yöneticilerin tarihi sorumluluklarını bilmedikleri anlaşılıyor.

 

Tarihi eserlerinin değerlendirilemediği illerin başında gelen Sivas, bu açığını bir türlü kapatma gayretine girmiyor. Bütün iller, tarihi ve doğal güzelliklerini ihya etme uğraşı verirken, bir tek Sivas’ın ağırdan alması bir türlü kabullenilemiyor.

Turistin uğramadığı şehirde, yıllardır restorasyon bilmecesine duçar edilen bir çok eser, adeta yok olmayı bekliyor.

Derli toplu bir tarihi eser bilincinin olmadığı Sivas’ta, yılan hikayesine dönen Gökmedrese restorasyonunun ardından şimdi de Çifte Minare ve Şifahiye arasının doğal otopark olarak kullanılması gündemde. Adeta ralli yaparcasına tarihi alanı kullanan birçok insana, hiçbir yetkili mercinin müdahale etmemesi ayrı bir garabet olarak değerlendiriliyor.

Şifahiye ve Çifte Minare arasına, arabaların park edilmesi hiçte hoş olmayan görüntüler oluştururken, tek tük de olsa orayı gezmeye gelen turistlerin, şaşkın bakışlarına neden oluyor.

Tarihi eserlerin etrafının böyle hor kullanılmasını kabullenemeyen birçok insan, sitemlerini ve serzenişlerini “acaba bu eserleri ne zaman yıkacaksınız?” demekten kendilerini alamıyorlar.

Tarihimizin en önemli şaheserlerinin korunup, gelecek kuşağa iletilmesi iktiza ederken, şehirde yaşanan bu vurdumduymazlığa, hiçbir yetkilinin müdahale etmemesi şaşkınlıkla izleniyor.

Medrese içinde bulunan türbeler hakkında bilgi verici açıklamalarda konulmazken, neden kitabelerin okunaklı bir şekilde düzenlenemediği merak ediliyor.

Şehrin Valisi, Vakıflar Müdürlüğü, Kültür Müdürlüğü gibi işe direkt müdahale etmesi gerekenlerin ise neden sessiz kaldıkları anlaşılamıyor.