Yazı başka, kışı başka, sonbaharı başkadır Yıldız Dağı´nın?
Çayır çimen baharla şenlenende, derelerin akışına şakımalarıyla eşlik eden çayır kuşları, bir bilinmez anı, yaz ile bütünlercesine huzura gark olurlar adeta.
Hele yazın tam ortasında, efil efil esen yaz rüzgarları eşliğinde YILDIZ´ın tam tepesinde, dolunaya uzanan bakışlarla birlikte, yüreğe oturan ani tebessümlerdir bazen?
Ve sonbahardır yaşamın seyri alemi.
Çayır çimenin içine doğru kıvrılması adeta.
Yıldız´ın hemen kenarcığında gökle söyleşen ahlat ağaçlarıdır güzü bekleyen. Yemişlerini sere serpe yere uzatmanın huzuru ile bakakalırlar öylece?
Yağmurla söyleşen Kasım güncesi gibidir bazen?
Ve zaman kışa demirler yüreğin aman bilmez labirentlerini? Yollar kapanır lakin gönle giden yollara, uzun uzadıya özlem sözleri iner yeniden?.
Duman çöker, boran iner usul usul ve her kar zerresi zamanın en güzel öykülerini saklayarak koynunda, iniverir denizin dibini gezen ellere doğru?