Yazan çizen herkes bilir, Soner Yalçın İstihbarat destekli haberleri servis eden bir gazetecidir. Sağlam bilgileri, belgeleri ve kaynakları vardır. İnternet medyacılığı yaygınlaşınca, büyük gazetelerden bile etkili bazı internet gazeteleri ortaya çıkmıştır. Bu alanda Odatv önemli bir gazetedir. Her yıl gündem belirleyen yüzlerce manşeti olmuştur.
Ergenekon sürecinde, adına ait ?ODATV davası´ ile de, bedel vererek oturtmuştur ismini.
İşte bu gazete, özel bir uğraşa ihtiyaç duymadan, malzemesi bol şehrimizde de özel günden oluşturmaktadır. Bu bir gazetecilik çalışmasıdır, tebrik ediyorum. Kapı, baca, çatı... demeyin, habercilik budur. Kimsenin görmediğinden haber, hatta gündem oluşturmak.
Şubat ayının 13´ü idi sanırım en son üniversiteye gittiğimde. Kapıları gördüm ama üzerindeki motiflere bakmadım. Kapıyı görünce, kendi kendime homurdanmalarım başka bir şeyi görmeme engel oldu. Yav Allah aşkına; sizin mühendislik fakülteleriniz ne iş yapıyor?
Bu nasıl garip kapı?
Melih Gökçek´in kapıları var mesela, daha anlamlı. Her ne kadar, Sivaslılar gibi Ankaralılar da kapıları anlamasa da! Melih bey para kazanmak için değil, dört girişe, Ankara için komşu dört yönün kültürel mimarisini yaptığını anlattı. İnandık.
Konu nerelere geldi.
Bizim Rektör Alim Yıldız, resmen Odatv´den başarılı, rektör oldu olalı sürekli gündemde.
Abartmayın! Nereden buldun kardeşim denebilir mi? Evet, denebilir. Neticede motiflerin Selçukluyu anımsatan motif olması izahı ile örtülebilir. Bu motif patentli değildir sanırım. Bunda da ne var? İşte, denildi diyelim.
Haki hırka,(Haki Kara değil) kaşı, gözü, kafadaki takke, parmak işaretleri, şiirler, oturma düzeni, olumlu veya olumsuz dualarla kitlesine mesaj gönderdiği ileri sürülen malum yapının liderinin bu meziyetleri düşünülünce, insanın kafasını kaşıyası geliyor.
Allah Allah... diye.
Bakın! Gerçekten, şekil ve cümle aralarını iyi kullanan bir yapı bunlar.
Bu motif, Selçuklu ya da Osmanlı olabilir. Ama taaa Amerika´da bir kanepede! Dayanmak, destek almak ve kendini iyi hissetmek için kullanılan kırlentlerin yüzü... Bizim okulun kapı motifi ile aynı. Haydaaa! Siz deyin; ne yapsın Odatv?
Ne mesaj olabilir?
Çokça belgesel seyreden biriyim. Hayvanların sınırlarını belirleme işi gibi bir şey mi ola?
Şaka yav şaka...
Az dikkat edin kardeşim siz de. Boşuna Odatv´ye de kızmayın. Millet öküz altında buzağı arıyor, havadaki buluttan nem kapıyor!
Mesela ALİM YILDIZ, ´Şüphe duydum, delile gerek yok´ diyerek, FETÖ´cü suçlaması ile masum insanları rızkından, itibarından etmedi mi?
Koca üniversite, ilmin kapısına koyduğu motifi tesadüfen Gülen´in minderi ile tutturuyor. Biz bile on paralık bir logo çalışması yaparken günlerce tartışıyoruz. ?O manaya gelir, bunu çağrıştırır...´ sizde karar mekanizması nasıl çalışıyor? Yoksa motiflere aşına bir gözün aldatmasına mı geldiniz?
Zaten kapıların ne felsefik, ne şiirlik, ne de görsellik bir yanı olmadığı gibi, Sivas´ı anlatan bir tarafı da yok! Kapılarda, Eğri Köprüyü minyatür etse idiniz bari. Hemide, yan böğrünüzde atıl duruyor.
Her neyse, Sayın Kalender bir gönderme yapmış son yazısında. Alim Yıldız´la alakalı yazacaktın diye; malzeme verimli daha çok yazarız efendim.
