YÜREĞİMDE FİLİSTİN
Orta Doğu‘nun orta yerinde ateş, kan ve gözyaşı,
Füzelerle aydınlanır kara geceleri Gazzenin,
Ağıtların arşa yükselir feryadı figanın.
Ölüm yağar göklerden her gün kara toprağın,
Kanla, gözyaşı ile yoğrulan toprakların.
Olup bitene anlam veremeyen çocukların,
Çocukluğundan habersiz yaşayan bebeklerin.
Zalime, zulme karşı direnen yiğitlerin,
Semalarında bekler şehadet için Azrailin.
Öz yurdunda şehadete koşan bedenlerin,
Acıların gömülür yüreklere, umutların ekilir toprağın.
Kalbi mühürlenmişler duymazlar Şeyh Ahmet Yasin’in
Haykırır: "Ey ümmetin liderleri halkları!
Allah’ım! sana şikayette bulunuyorum hiç kimse yok mu?
Allah için ve ümmetin namusu için kızacak?"
Ey Selahattin’in mazlum yurdu! çiğnenirsin pervasızca,
"Dostlarıyla uğraşanlar, düşmanlarını yenemez" derdin.
İşgal edilmiş senin acını yüreğinde hissetmeyen,
Ölü toprağı serpilmiştir o bedenlerin.
Musa’nın, İsa’nın, Zekeriya‘nın, Davut’un, Yahya‘nın
Süleyman’ın, Meryem’in hatıraları yıkılır bir bir o kutsal beldelerde,
İnleyip durur, duymazlar Kudüs’ün yürek acısını.
Ey Kudüs Orta Doğu‘nun nazlı gelini!
Yakarlar sana aşık olanların yüreğini,
Biliyoruz ki seni esir almışlar, bizi de esaretine mahkum.
Ey kudüs sen ki Mirac‘ın kutsal yurdusun!
Bizim de gönül yurdumuzun mabedisin.
Yaşıyoruz sana gelememenin utanç ve ezikliğini,
Düğümlenir boğazımız, lal olur dilimiz çektiklerin için.
Biliyoruz ki sen Musa'ları, Davut'ları, Yakup'ları
Süleyman'ları ve Selahattin'leri beklersin.
Kıyılarda sağa sola koşardı muhacirlerin,
Ufuklara bakardın denizden gelir mi yardım,
Boykot ettik,kınadık, yürüdük ve sana gelemedik,
Lakin bize giydirdin zillet elbisesini.
Ey nazlı yurt, kalbimizin yurdu!
Sönmesin sakın Kudüs kandilleri.
Senin için bir avuç kutlu direnişçi,
Canıyla ve malıyla şehadete koşuyorlar.
Narkoz yemiş, seyrede dursun ümmet,
Azmin, onurun şanı oldular mücahitlerin.
Zafere az kaldı, sakın gevşemeyin, üzülmeyin,
Zeytin Dağında, Yahya Sinvarlar, İsmail Haniyyeler
Selam durur kutlu savaşınıza,
Kudüs gücü gelsin ayaklarınıza.
Diriliş ve zafer türküleriyle büyüyecek çocuklar,
Umutsuzlara umut oldunuz intifadanızla,
Karanlığın büyüsünü bozdunuz siyonistlerin.
Ey Kudüs gönlümüzün mabedi! gülistan’a az kaldı,
Hürriyet güneşi doğacaktır semalarında,
Yeter artık, ağlamasın ağlama duvarı,
Gülecek günleri hak ettin.
Aşk doğacak Allah için çarpan yüreklere.
Ey Gazze! Rochelleler, Ayşe Nur ezgiler
Senin için vicdanın sesi oldular,
Toprağından kalkıp yeniden haykıracak:
"Bırakın tek başıma direneyim!" diyecekler,
Vicdan ve hürriyet öğrettiler tüm dünyaya.
Ey Kudüs uçmayan kuşlar uçacak artık semalarında,
Seher rüzgârları selam getirecek yurduna,
Zeytin Dağında zeytinler çiçek açacak,
Toprağında fidanlar tomurcuk verecek.
Ey Hanzala sevgili çocuk! artık rahat büyüyeceksin,
Yüzünü bize göster, sırtın dünyaya çok bekledin,
Afet ümmetini, İhanetleri unut ve aydınlat bizi!
Kardeşlerin gülümsemeni özledi, taş vicdanlar utansın,
Kucaklaşa dursun farklı coğrafyalarda,
Senin için dua eden ve yürüyen kardeşliğin,
Eli sapan tutan kardeşlerin duruyor karşında,
Kanadın, kolunu bağlayanların zincirlerini kır!
Barış güvercinleri uçurt gökyüzüne,
Özlemiştir toprağa düşen yavrularını
Bir daha canları yanmasın bebeklerin.
Ağlamasın yüreğimdeki Filistin.
İsmet TANRIVERDİ
