Sivas-Gürün-Sarıca´da Yüz Çöreği - 2
Çörekler ve ayranlar yapıldıktan sonra içerde sabırsızlıkla bekleyen insanlara servis yapılır. Gerek çöreği yerken gerekse yedikten sonra içeride bir cümbüş havası vardır. Sürekli türküler okunur, maniler söylenir, şiirler okunur, halaylar çekilir. Burada herkes kendi mizacına, durumuna göre mani veya türkü söyler. Örneğin koyunlarının hepsini kurda kaptıran yaşlı kadın:
Otluğun başında virane guşlar
Çoban deyneği almış itioşlar
Gara tekeyinengınalıgoçlar
Yayamadım yüreğime derd olur
Dertli çoban gara daşa yaslandı
Çoban dedi dağlar daşlar seslendi
Kelekler asıldıgırhlık paslandı
Yayamadım yüreğime derd oldu
Bu kadın gözyaşlarını tutamıyor ama arkadan orta yaşlı, boyu kısa birinin sesiyle tekrar ortalık cümbüş havasına dönüyor. Bu, hasat zamanında çalışanları gayrete getirmek için söylenen bir şiirdir.
Gökten inen gır at
Ganatlarıgatgat
Peygambere salavat
Diyelim Allah Allah
Lailahe illallah
Komşu köyden bir aşığın köyümüz için söylediği şiir söyleniyor:
İndim yaylasına seyran eyledim
Al yeşil çiçekler açar Tökler´de
Her gülün dalında bir bülbül öter
Bölük bölük turna uçar Tökler´de
Karşıdan karşıya sıralı dağlar
Yukardan aşağı bahçeler bağlar
Teze gelin gibi süzülüp çağlar
Tohma çayı gelip geçer Tökler´de
Güz gelince eksik olmaz dumanı
Çetindir yolları vermez amanı
Yaz bahar ayında vermez amanı
Kimi konar kimi göçer Tökler´de
Yaylasında keklik yattığı zaman
Dallarında çiçek açtığı zaman
Kervancılar gelip geçtiği zaman
Eğlenip suyunu içer Tökler´de
Meftunî sazını almış geliyor
Üç güzel oturmuş dilek diliyor
Demeye ne gerek herkes biliyor
Âşıklar sevdiğini seçer Türkler´de
Karşılıklı maniler, türküler ve halaylardan sonra sıra herkesin heyecanla beklediği yüzük oyununa gelir.