ZİYARET!..

ZİYARET!..

...

ZİYARET

Gonşular, aslında Su Yangını isimli öykü kitabımı yazmaya başladığımda tek derdim Garacalı Koyümü, 18 yaşımda orada yaşadıklarımı, Sefer Ayten ağabeyimi, sevgili ağabeyim Hacıyâgubu, Öğretmen Efil Üfül Orhan müdürümü, Gırk Kilo Ömeraa’yı, Adıgözelaa’yı, İmam Bahattin gardaşımı, Cingen Sadettin’e keçi satan Yapalı’lı inatçı Hacı Hüseyinaa’yı, o yıllarda Garacalı’da keçi eşşek besleme yasağını çıkartan sevgili ağabeyim muhtar Ahmet Kanmış’ı, Âdil Darıcı öğretmenimi, baa guzu gavurma satan celep Âdilaayı, baggal Kor Fazlı’yı ve pek çok diğerlerini anmak üzere galeme aldıydım. Say say bitmez. Garpız Memed ve Gotügırmızı hâlen sağ. Allah uzun ömürler versin onlara. 

Yakın zamanda ziyaretlerine gelecaam. Ölenlerin mezarlarının başında çello ile Tekbir, Salavât - ı Ümmiye çalıp dua okuyacaam kısmet olursa. Sonra gedip okulumda torun talebelere çello çalacaam. Şair ve tiyatro sanatçısı İsmail Efeyurtlu, (Âşık Hercâî ) de bennen barabar olacak. Koyumde, Seferaa’nın odasıda, odamda galacağık üç beş gece. 

Seferaa’nın torunu Sâlih Can, odamızı hazırla, üç kişi geliyok. Zobaya tezek bol olsun. Zabah gedip Sivas’ta birer kelle gırdırırık gahvaltı niyetine.

La Sâlh Can, hık demiş deden Seferaa’nın burnundan düşmüşün. Tipin de aynı, espri anlaşın da aynı.

La Sâlih Can, baban Mukremin’e, emmin Seydâmed’e, halan Selma’ya, enişten Celal’a, kuzenin Edâ’ya soyle bizi istasyondan alsınlar. Tirennen geliyok, bir gaç haftaya gader. Habar veririk. Ulaş demiryolunu geçince soldaki pideci muhteşemdi. Babaa soyle, orada etli ekmek yiyeceğik. Hesaplar baban Mukremin’den.



Anahtar Kelimeler: ZİYARET!..