Kirkor Değirmenciyan


Arife Ana


Sivas BEZİRCİ Mahallesi.

Hemşehrilerim sene bilirim ki 1940 ların başı.

Kudretli TANRIM´ın verdiği kitap gibi hafıza ile size yine hatıralar yazacağım.

Yokluk, kıtlık, çaresizlik?

Herkeste yok amma yardımlaşma çok.

Türk, Ermeni, Kürt, Çerkez, Göçmen her bir millet kardeşcesine aşını bölüşürdü.

Kimse kimseye hor hakir bakmaz idi. Neticesinde hepimiz Kudretli Tanrım´ın kulları değil miyiz?

Her sabah daha aynı başlar idi. Biz gözlerimizi açmadan anam çok işleri bitirir idi.

Öyle ya Kemahlı MANUŞAK HATUN boş durur muydu?

Babamı da sorar iseniz hiç sormayın hemşerilerim. Bir adam hiç mi oturmaz hiç mi yorulmaz. Öyle ye ?horantanın? gözü Bedros Usta da çalışmazsa kim doyurur ?sabileri??

Ayakları yarık yarık idi.

TANRIM gücüne varmasın amma sanki bana biraz ?KADİRLİK? ettin. SİVASLI Kirkor´a zenginlik verdin amma iş işten geçti?Yanarım da ona yanarım?

MAHALEMİZ ise BİRLEŞMİŞ Milletler gibiydi. Her bir insan evladı burada SİVASTA.

Hiç unutmam ki TANRIMIN verdiği hafıza ile bir akşamüzeri oyun oynarken ?dışlıksız? bir arkadaş omzuma çarptı ve omuzum çıktı.

Katil KIZILIRMAK ile nikah kıyan abim ŞAHİN koşup anama haber etti. Anam Kurban olduğum Manuşak HATUN koşarak geldi.

Kucağına aldı eve götürdü ben acıdan bağırıyorum.

Durmadı tuttu beni mahallenin ?SINIHÇISI Arife Anaya? yetiştirdi.

Arife Ana tek göz bahçeli evinde divanda tesbih çeker iken karşıladı beni.

Anama çıkıştı ?Manuşak Gelin usul usul? dedi?

Omuzumu inceledi bir tabib gibi?

Ben acıdan ?fizzah? ediyorum.

Şöyle tuttu iki eli ile dedi ki ?Bak oraya bak buraya, Adı Güzel Muhammed hürmetine küt? dedi. Omuzum yerleşmez mi ve acıda azaldı az az.

Arife Ana güldü. ?KERİK bak bitti? dedi.

Eve döndük ki yarım saatte işimiz bitti.

SINIHÇI ARİFE ANA´yı yazmaz isem Kudretli TANRIM´ın gücüne varır belki.

Kim mı bu kadın hemşerilerim?

Yaşı 90 idi o yıllarda. Bezircide bahçeli evde oturur idi. Hiç evlenmemiş.

8 kardeşin bir bacısı imiş.

Ağabeyleri İstanbul´da Padişahın ?seyisleri? imiş. Bir kaçı da harbe gidip dönmemiş.

Arife Ana ise hiç ayrılmamış SİVAS´tan?

SINIHÇILIK ailesinden ?ladiğer? imiş. Anası da sınıhçı imiş. ?Ondan el almış??

Beyaz saçları geniş yüzü var idi. Boyu iki metreye yakın idi. Beline ?kuşak? sarardı beli dik dururdu. 90 Yaşında idi amma ?bilge? bir Sivas kadını idi. Anam gibi?

Hatta anam derdi ki, ?Arife Ana erkek esvabı giyip harbe mermi bilem taşımış? derdi?

ARİFE ANA´yı mahalleli çok sever idi. Herkesi hürmetkar idi.

Anam da onun yanına gider laflar idi. İkisi de ağlayarak konuşurdu.

ARİFE ANA harbe gidip gelmeyen ağabeylerine ağlar, anamda garipliğine öksüzlüğüne ağlar idi?.

Hemşerilerim dünya yüzünde hiçbir insan evladı bizim ANADOLU kadınımız gibi güzel saf ağlamaz. Boyun boyuna sarılır ve ağlarlar. Gözyaşının zati milliyeti yoktur ki? Gözyaşının Türkü Ermenisi mi olur?

Arife Ana masal gibi ?seyis? olan ağabeylerini de anlatırdı. Derdi ki hala hatrımda ?Padişah Efendimiz sual eylemiş ki bu ata kim baktı böyle diye. Demişler ki Sultanım, Rasim Çavuş baktı?

Ağabeyime taltifler etmiş derdi.

Yaşlı Arife Ana, atalarının ?seyis? olduğunu söylerken de der idi ki hatta şu bizim yamaçlarda ?Bolu Beyi zulmunden buraya gelen KÖROĞLU mağaralarda saklanırken, atalarım ona el edip kollamışlar? derdi?

Arife Ana anlatır ben film gibi dinler aklıma yazar idim?

Beline sardığı kuşağının yanından bir tabaka çıkarır ?tütün sarardı?? Anam da bakar idi. Zati gelen giden de eksik olmazdı. Kolu çıkan, eli yaralanan, boşanan, evlenen, akıl danışan herkes orada idi.

Bezirci Mahallesi ?kadınlar meclisi? idi.

Her gelene de anlatırdı SEYİS ağabeylerini?

Bir de türkü söyler idi ki keşke TEYİP olsa da kayıt edeydim.

O türkü söyledikçe küçük oda dolu kadın milleti ağlar idi.

Ermenisi, Kürdü, Türkü ağlar idi?

Yanık yanık söyler idi.

Göz yaşlarını avuçlarının içi ile silerdi.

Yağmur gibi yağardı göz yaşları.

SİVAS´tan başka da görmedim avuçları içi ile gözyaşını silen?

Arife Ana ?titreyen 90 lık sesi ile türkü çağırır kadınlar ağlar idi? Ben de bakardım etrafa?

O zaman çocuktum ağlayamamıştım amma müsadenizle sizler bu mektubu okurken ben ağlayayım?

 (Mektubumla yine başınızı ağrıttım hemşerilerim. AMERİKA´dan Sivasımın dağına taşına selam ederim. Küçüklerin gözlerinden öperim. Hanım hemşerilerimin hatırlarını sual ederim.)