Abdullah Çürüklü


Bölük Pörçük


BÖLÜK PÖRÇÜK...
Karşıyaka´ya proje yapmaya pek sıcak bakmazdım. İnşaat esnasında gidip gelmek çok zamanımı alıyordu diye.
CER ATÖLYESİ´nden yeni emekli olmuş şimdi ismini hatırlayamadığım birisi geldi. Ev yaptırmak istediğini,çok kısıtlı parası olduğunu,evinin projesini de ille de bana yaptıracağını söyledi. İstemeye istemeye kabul etmek zorunda kaldım.
Tam hatırlıyorum,11 tane taslak plan hazırladım. Aslında 10 taneydi de,bir tane de çok kötü bir taslak hazırladım ki kötünün nasıl olduğunu göstereyim diye,sanki "şeytan dürttü".
İki gün sonra geldi müşterim. Hemen konuya girdi.
Taslaklarımı tasarladığım sıraya göre dizip,özelliklerini güzelliklerini anlatıyordum ki...
O günden bu güne hep düşünüyorum,acaba 11. Taslağı hiç hazırlamasaydım diye.
11.ci taslağa sarıldı. Eyvah...
Bak kardeşim ben bu taslağı en kötü plan nasıl olur diye sana izah etmek için yağtım,sen de bunu istiyorsun,yanlış yapıyorsun dedimse de anlatamadım.
Hayalimdeki plan aha bu,rüyalarımda gördüğüm ev aha bu,olacaksa bu,başkasını istemem, rüyalarımın evi bunu isterim.
Başımdan kaynar sular "cağal cağal"dökülüyordu. 
Birkaç "Maltepe"sigarasını birkaç bardak çayı "partaldan mal kaçırır" gibi içtim. Sesim soluğum çıkmıyordu,çıkamıyordu. Açık açık cinayet işliyordum,birkaç kuşak bu kötü evde yaşayıp hayatlarının kalitesini olumsuz etkileyecektim. Yaşam sevinçlerini harap edecektim.
Nasıl oldu bilmiyorum,elinden taslağımı kapıverdim.
Erzurum´luların bir deyişleri var " TORPAH BAŞIMA" diye. 
Aman Allahım,küçük çocuklar gibi ağlayacak koskoca adam. Sanki en sevdiği oyuncağını elinden almışım gibi...
Sıkılasan ağlayacak.
Geri de veremiyorum,ya anlaşamazsak ve bu kötü taslağımı başka bir mimara verip da evini buna göre yaptırırsa diye. O sırım sırım sızlana dursun,ben diğer taslaklarımın güzelliklerini anlatıyorum hiç birşey olmamış gibi.
Dinlemiyor. Dalmış gitmiş,rüyalarındaki evi düşlüyor. Benden taslağı nasıl alacağının hayallerini kuruyor. Bedeni büromda da...