Dağları Seviyorum
Geçtiğimiz günler içinde RUSYA´dan Albina KABARDA arkadaşımız buraya geldi.
Bir hafta kaldı. Dolu dolu bir hafta geçirdik.
Açık konuşmam gerekirse, ben dağları, tepeleri bilmem.
Yaşamım hep şehirde geçti?
Ancak dağları, pınarları, göl kıyılarını sevmeye başladım.
Arkadaşımız ekip başı bize sevdirdi vallahi de...
Arkadaşlarımızla geçen gün bir dağ yanındaki gölde piknik yaptık.
Kamp ateşi gibi ateş yaktık.
Allahım o kadar güzeldi ki anlatamam.
Gece vakti AY gök yüzünde o kadar esrarengizdi ki anlatamam.
Ateşte çay, Sivas peyniri, Sivas Pidesi?
İnanınız ALBİNA arkadaşımızın ağzı açık kaldı. ?SİVAS´a mı yerleşsem? diye söyleniverdi durdu?
Gece ateş yanar ve çay olur da MÜZİK olmaz mı?
Geceyi NİLUFER parçaları güzelleştirdi..
Yaklaşık 10 kadar arkadaşımızın da hepsi bir enstürman çalmakta.
Bir sağlıkçı olarak en kötüsü benim itiraf etmek isterim?
NİLÜFER şarkıları enfes oldu.
Bağlama, gitar, yan flüt, keman o dağı müziğe doyurdu.
Orada başkaları da vardı ve gelip alkışladılar.
Tabi ki arkadaşımızın ekip başının, üç yıldır inatla, ısrarla kursa gidip YAN FLÜT öğrenmesi ve parçalar çalması inanılır gibi değil? Ne irade amma şaştım vallahi?
Dağları sevmeye başladım. Çeşmeleri yol kenarlarındaki?
Bir de dağlar ortasındaki gölleri sevmeye başladım?
Allaha şükürler olsun ki, güzel dostlarım var.
Zenginim ben hem de çok.
Param hiç olmadı ama insan biriktirdim,dostlar biriktirdim?
