Tacettin Kepenek


HOHA'DAN HOHA'YA FARK VAR!

Tacettin KEPENEK Yazdı...


HOHA'DAN, HOHA'YA FARK VAR...

14 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri yapıldı. Ak partinin oyları düştü ama yine de Cumhur ittifakı kazandı. Erdoğan'ın daimi dublörü pozisyonunda ki MHP’nin oyu, beklenenin üzerinde gerçekleşti. CHP ve millet ittifakı ise beklenenin aksine, miting alanlarının heyecanına ve boş tencerelere rağmen kaybetti. İyi parti ve Meral Akşener ise hop oturup, hop kalkmasının cezasını çekiyor...

Bu seçimin, bence sürpriz sayılabilecek sonuçları da oldu...

Birincisi, Sinan Oğan’ın seçimi baştan sona aynı oy oranı ile tamamlanması... Seçim gecesi sandıklar açılmaya başladığında, açılan sandıklar hangi bölgeden gelirse gelsin, diğer iki aday için oy oranları sürekli değişirken, Sinan Oğan'ın oylarında hiç bir değişiklik olmadı. Oy sayımı süresince, değişmeyen bir oy oranı nasıl olabilir?

İkinci sürpriz ise Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adayı olmasına rağmen (kaset mağduriyetinden olsa gerek) seçimden çekilmesi ve çekildiğini de açıklamasına rağmen 238.690 oy almasıydı...

Bu durumları anlayabilmek, şimdilik mümkün değil ama anlatabilmek için Ak Partinin seçim işlerinden sorumlu, genel başkan yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un 2019 seçimlerinde sarf ettiği, şu tarihi cümle kullanılabilir... “ Bu seçimlerde hiçbir şey olmasa da, mutlaka bir şeyler oldu...”

Sadece oy sayımında değil, sandıklara gitmeden önce de “hiç bir şey olmasa da, çok şeyler oldu.” Erdoğan-Bahçeli ikilisi yüklendikçe, Kılıçdaroğlu ve ekibi aynı tonda onlara karşılık vermedi ve karşı atak yapamadı...

İftira ile yalan dolanla algı yaratıp, milletin ağzına lafı verenler seçimin kazananı oldu. Kibarlık, efendilik, dürüstlük milletin bir kısmında maalesef karşılık bulamadı. Ekranda, Kılıçdaroğlu “haydi haydi” derken, ekranın arka planına yerleştirilen “karayılan’a”, “haydi haydi” diye eşlik ettirildi, çepik çaldırıldı. Cumhurbaşkanı, bu görüntüleri mitinglerinde izlettirip, ana muhalefet partisinin liderini adeta terörist ilan ettirdi...

Ancak kabahat onda değil, bu milletin bir kısmı bu dilden anlıyor. O da, milletin bu kısmının anladığı dilden konuşuyor. Anadolu da bir söz vardır ya, “ hoha var öküz durdurur, hoha var zelve kırdırır.” Kanaatimce Erdoğan tam da bunu uyguluyor. Hatta sürekli olarak “ bunlara iki koyun versen güdemezler” diyor. Bilinçli bir şekilde, Pastoral yaşama ve kültürüne vurgu yapıyor...

Bu ülkenin gerçeği budur. Nerede yaşarsak yaşayalım, ne işi yaparsak yapalım, dedelerimiz, babalarımız başta olmak üzere, bu ülkenin yarısından fazlası kırsal kökenli. Dolayısıyla onların aktardığı yaşam tarzı ve kültürel kodlarla yaşıyoruz. Erdoğan bu kodların şifresini çözdü ve sırf bu yüzden sürekli kazanıyor...

Ekonomi batıyormuş, işsizlik tavan yapıyormuş, yiğit kuru soğana muhtaç olmuş, adaletsizlik her yanı sarmış, hukuk gerektiğinde ayaklar altına alınıyormuş kimin umurunda...

Aziz Nesin’in dediği gibi, “Türkiye’de, hiç kimse kazık kendisine girmedikçe, başkalarının yediği kazıkla ilgilenmiyor.” Demek ki, bu milletin yarısının, henüz kazıkla münasebeti olmamış...

Yalnız yüce Türk milletinin gözden kaçırmaması gereken bir realite daha var. Eğer ikinci turda Kılıçdaroğlu kazanamazsa artık hiç bir şey eskisi gibi olmayabilir.

Belki de cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılında, FETÖ, PKK derken, uyuyan hücrelerden çıkartılan HİZBULLAH zihniyetinin, karşı devrim hayalleri ile yüz yüze gelebiliriz... Laik, demokratik bir hukuk devletinde yaşadığımızı zannederken, birde bakmışız bir gecede her şey alt üst olmuş...

Günü kurtarmakla iş bitmiyor...

Seçim kazanmak için birileri, birilerini hainlikle suçlayıp iftira atarken ve halkın bir kısmı bunlara inanırken, Yüce Türk milleti, umarım bunları da hesaba katar...

Tacettin KEPENEK