Kirkor Değirmenciyan


"İMİRİN İTİ"


Sene bilirim ki 1940 lı seneler hemşerilerim.

Kocamış KİRKOR´un yine hatıraları depreşti.

KOÇ katımı olmuştu. Havalar çoktan soğumuştu. BEZİRCİ MAHALLESİ kışlığını tedarik etmişti.

Babam BEDROS USTA´ya ULAŞ´tan haber gelmişti. Bir ay kadar ?azaplık? edecekti sözün alenisi. Öyle ya ?horanta? için gerekti bu.

Kurban olduğum Bedros AĞA yerinmezdi hiç. Ardına bakmadan işe koyulurdu.

Ayakları yarık yarık idi. Serçe parmağım girer idi topuklarındaki yarıklara?

Babam ULAŞ´a gitti..

ULU TECER´in tepesine karlar düşmüştü zaten.

Bizim ULAŞ ahalisi ve BEZİRCİ ulu kişileri TECER DAĞI´na ULU TECER derler.

Biz BEZİRCİ MAHALLESİNDE kaldık.

Anam MANUŞAK HATUN bir kartal gibi bizi eğitiyor kol kanat geriyordu.

Öyle ya KEMAHLI Manuşak HATUN du bu.

Akşama kadar dolaşıp dururduk. Soğukta istide sokaklarda şenlenir oynardık.

Anam yamaçtan bağırır idi. ?İMİRİN İTİ GİBİ NE TİTRİYORSUNUZ SOĞUKTA, GELİN DE BİR İŞİN UCUNDAN TUTUN? derdi?

Soğukta dışarıda olana üşüyene SİVASIMIZDA ?İmirin iti gibi ne titriyon? denirdi.

***

Anamın bacılığı olan ÇAYIRAĞIZLI Gülbeyaz BACI bize gelmişti akşam üstü. Anam zor etti yatmaya karar kıldı.

Gülbeyaz Bacı bizde ise şenlik olurdu zaten.

Komşulardan da birer ikişer kadın milleti gelip daracık hanemizi doldurdular.

GÜLBEYAZ BACI, ?masak? bir kadındı. Yan odaya girip erkek esvabı giyindi.

Diğer gelen kadınları da yanına alıp halaya kalkmazlar mı?

Bir birinin yüzlerine bakıp mani söyleyerek başladılar oynamaya. Bizde film gibi izliyor ?şaplak? çalıyorduk.

Hatrımda ki maninin bir bölümünü iki kadın bir birilerinin yüzlerine bakıp el çırparak şöyle söylüyorlardı.

?Kuşburnunun altında

Yâri gördüm neşeli

İşliği düğüm düğüm

Yâri gördüm neşeli.

**

SİVAS´ın da gızları

Gerdanı düzüm düzüm

Ana beni everme

Soysuzun birisiynen?

 

***

TANRIM, oynar güler dururlardı. Bizde izlerdik. Kürt, Türk, Ermeni Çerkez el çırpıp oynar gülerlerdi. SİVAS MİLLETİ işte oyunda gerdan kırardı.

Anam mı hemşerilerim. Naz etse de KEMAHLI MANUŞAK GELİN ak mendili eline aldı mı bazen SİVAS HALAYI halay olurdu.

KURBAN olduğum Anam MANUŞAK başta, Gülbeyaz Bacı sırada, Kalaycının ELİF yamaçlarında oyun oynanırdı ki sormayın?

EŞE BİBİ de oynamaya yeltense de pencereden dışarıyı gözetler ?AMAN BİZİM HERİF GÖRMESİN HA? der ve oyuna girmez idi.

Hemşerilerim BEZİRCİ MAHALLESİ fakirdi. Elbiseler yamalı idi amma avuçtan avuca ulaşan kaanat vardı ki sormayın.

Olan olmayana verir, sahipsiz olanlar da çok kollanırdı. Kimse kimseye şusun busun diye yan dahi bakmaz idi. Hatta SİVASIMIZDA, gariplere daha çok ihtimam eylenirdi.

 

(SİVASLI hemşerilerim hepinize AMERİKA´dan selamlar gönderiyorum . Küçüklerin gözlerinden öperim?Hanım evlatlarımın, bacılarımın hatırlarını sual ederim?KUDRETLİ TANRIM´dan size hanelerinize esenlikler dilerim?)