Züleyha Üstün


İzler


İZLER

KALPTEN İSTEMEK

   Ege´de Akdeniz´de turistler azalmıştır yavaş yavaş. Herkes sakin,  günlük hayatlarına dönmüştür. Akşamları çıkan serin havada şallar omuzlara atılmış dantel kapaklarıyla domatesler kavanozlarda, kekik kokulu kahvaltılık soslarla birlikte kilerlere dizilmiştir. Karadeniz´de mısır, fasulye çadarları?Kışlıklar çoktan ahşap serendedeki yerlerini almıştır.Balık mevsimi de başlayınca,  pencerelerde beklenir takadaki kaptanlar.Erzurum´ da imece usulü erişteler makarnalar, turşular çoktan hazırlanmıştır.Güneyde kurutulmuş biberler patlıcanlar asılmıştır evlerin balkonlarına. Akşam soğuğu çıkmaya başlamış, hırkalar vestiyerlerde yerini almıştır. Vatanın her karış toprağını hayal etmek, huzurlu , korkusuz günler umut etmek, doğusunda - batısında başka,kuzeyinde -güneyinde başka doğan güzel güneşe uyanmak. Hep birlikte vatanın her köşesinde birbirimizi içtenlikle sevmek? Her zaman yaz olmaz. Sonbaharı kışı da var hayatın. Aynı baharı hep birlikte hayal edebilirsek, bir olup birlik olup kol kanat olup sarılabilirsek birbirimize...  Biz istemezsek hiçbir gücün bizi yıkamayacağını biliyoruz. Aramızda uçurumlar açmaya çalışanlara, bizi birbirimizden uzaklaştırmaya çalışanlara paye vermeden Hasankeyf ?te içilen çayın demiyle,Sivas´ta yakılan semaverin dumanı Edirne´de pişen tarhananın buğusu karışabiliyor ya muhabbetle. Bütün içtenliğimizle kalpten istersek bu makus günler çabuk geçecek.

 KOL KIRILINCA

Bir kadının kolu kırılınca evde çok şey eksik kalırmış meğer.Mutfakta pişemeyen yemek, temizlenemeyen tencere,ocak.Yapılamayan ütü, süpürülemeyen ev, dikilemeyen düğme, silinemeyen cam, doldurulamayan çay, kurulamayan sofra,asılamayan çamaşır daha neler neler?Herkes kırılan koldan muzdarip.Zira işler yapılamayınca herkesin yetenekleri öfleye püfleye de olsa açığa çıkar. Sorumluluk taşımanın,kendi işini kendi yapmanın  ? Bende yapabiliyormuşum bak? duygusunu öğrenmenin." Evde ne çok iş varmış meğer" geç de olsa farketmenin ifadesidir. İşler paylaşılınca hayat daha bi güzelmiş (En azından benim açımdan)  Bir kadının kırık kolu deyip geçmeyin.Can yakan kırık;  hayata atılan bir çentik, izi anılarıyla bir eve çok şey öğretenmiş...

 GÜLÜMSÜYORUM

Yeni döneme başladığımız ilk gün heyecanı bir yana, üç ay boyunca istedikleri saatte yatmış, istedikleri saatte kalkmış öğrencilerin 7.20?de başlayan derste, uyku mahmurluğuyla ders öncesi içtiğim iki bardak çaya rağmen beni de esnetmelerine gülümsüyorum. Çok yaşayın e mi?

Bu vatanın evlatlarını: ? Vatanını, milletini seven, koruyan, kollayan; devletin bekasına sahip çıkan, demokrasiye inanan, güvenilir, sağlam karakterli bireyler olarak yetiştirmek görevimizdir.? Hep ileriye doğru, hep birlikte?

 Dosta?

Meslektaşlığı arkadaşlığa, arkadaşlığı dostluğa dönüştürebilmek her zaman becerebildiğimiz bir şey değildir. Koşulsuz sevmek, gerçekleşmese de aynı hayalleri kurmak. Aynı gözyaşlarını dökmek, aynı sevinçleri paylaşmak? Kendin kadar onu da düşünmek? ?Uzun yıllar bir arada kaldıktan sonra ilk ayrılık. Aynı duvarlarda gözlerimizin izi, aynı fincanlarda muhabbetlerimizin tadı varmış.Giden;yaslandığım omuz, her şeyimi paylaştığım yürek, konuşmadan anlattığım ve anladığım?.Bu eylüle sensiz başlamak çok zormuş be dostum.?( Gönlüm göçebe)

Sevdiğim Sözler

Kapımıza değil, kalbimize vuran buyursun.

                                                         Şems-i  Tebrizi