SATIYORUM! SATIYORUM! SAAAAAT..!
MTV, ÖTV, KDV, harçlar, vergiler, elektrik, doğalgaz, su, köprü geçiş ücretleri aklınıza ne geliyorsa, devletin yetkisinde olan ne varsa, her şeye acımasızca zam yapılıyor... Yılbaşından bu yana akaryakıta %75 zam yapıldı. Dolar yılbaşında 18,70 lira idi, şimdi 26,95 lira oldu, Türk lirası ABD doları karşısında 7 ayda %44 değer kaybetti... İnanan varsa, yılın ilk altı ayında TÜİK enflasyon oranını %19,77 olarak açıkladı...
"Bu ekonomik enkazı, bu iktidar yarattı, seçime kadar gizledi, şimdi de kestiği faturayı millete ödetiyor... Aslında mümkün olsa da, sadece cumhur ittifakına oy verenler bu faturayı ödese, daha adaletli olur...”
Seçimlerden sonra bu güne kadar yaşananlar sadece bir fragman, asıl film yeni başlıyor... Neden mi?
2023 yılında, bütün yıl için öngörülen cari işlemler açığı 22 milyar dolar idi, yılın ilk beş ayında cari açık 37 milyar dolara çıktı...2023 yılı merkezi yönetim gider bütçesi toplamı 4 trilyon 470 milyar lira olarak kanunlaşmıştı. İktidar seçimden önce saçtıklarını, seçimden sonra toplamak için yılın ortasında ek bütçe yapmak zorunda kaldı... Elbette depremin de etkisi var. 2023 yılı için 1 trilyon 119 milyar liralık ilave gider bütçesi 15 Temmuz’da meclisten geçirildi... Böylece 2023 yılında merkezi kamu yönetimi bütçe giderleri toplamı 5 trilyon 589 milyar lira oldu...
Bu giderleri karşılamak için 2023 yılında, milletin bu güne kadar ödediği ve ödeyeceği öngörülen 3 trilyon 810 milyar liralık vergilere, harçlara ve ücretlere ilave olarak 1 trilyon 119 milyar lira daha ek para toplanacak. Derde deva olacağı için değil, sadece öngörülen bütçe açığını aynı oranda tutabilmek için... Almadan vermek Allah’a mahsus...
İyi güzelde kardeşim, sen bütçe açığını kapatmak için saldığın bu dolaylı vergilerle toplayacağın parayı, 10-15 bin lira kazancı olan garibandan da aynı miktarda, aylık 100-150 bin lira kazancı olan zenginden de aynı miktarda alıyorsun. Bu zulüm Allah’tan reva mı? Sizin ekonomistliğiniz bu kadar mı?
Devleti yönetenler ilk önce bir kendilerine bakmalılar. Uçaklarda, saraylarda, şatafatta, şahıslarını koruma ordusunda, ballı maaşlarda makule geçmeliler... Devlet ricali saçıp savurduğunda, bütün kamu kurumları ve memurlar, zaten hoca – cemaat ilişkisi gereğince onlardan aşağı kalmıyor... Maliye bakanı, bu israf düzeni için bir zamanlar, ”bunlar çerez parası” diyordu, şimdi tasarruf genelgesi yayımlamış... Fakat alışmış kudurmuştan beterdir. Bu iktidar ve devlet yöneticileri tasarruf konusunda psikolojik destek almadan tasarruf falan yapamazlar, bunalıma girerler...
Devletin ve milletin kanını emen asıl konulara da, acil ve radikal çözümler bulunması gerekiyor. Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) ile yaptırılan köprülerden her geçişte 35-40 dolar alınması gerekirken, geçen 10 dolar, geçmeyen 30 dolar ödüyor... Hasta garantili şehir hastanelerine, dolar bazlı garanti para akıtılıyor. KKM denilen soygun hesaplarında, Haziran 2023 itibariyle 121 milyar dolar para birikmiş (Türkiye bütçesinin yarısı). Gariban milletin kesesinden alıp zaten zengin olanlara, dolar karşılığı aktarıyorlar. Dolar arttıkça, zengini daha da zengin ediyorlar. Borsa, döviz ve yüksek enflasyon ile üçkâğıt ekonomisi ülkeye hâkim olmuş durumda...
Sayın cumhurbaşkanı, şimdi de zengin Arap ülkelerine gitti. Muhtemel ki ülkemizin elinde kalan varlıkları veya imtiyaz haklarını satıp, para getirecek... Cumhurbaşkanına, neyi satacaksınız diye sorduklarında “ben neyi satıp satmayacağımı iyi bilirim” diyor. İnşallah “ben ekonomistim” demesine benzemez... Sayın cumhurbaşkanı bu gidişle ülkenin tamamını kuru çula oturtacak...
15 Temmuz gecesi yapılan fahiş akaryakıt zammı için AK partili eski milletvekili M. Külünk sosyal medyada bir paylaşım yapmış. ”Akaryakıta yapılan ÖTV zammının 15 Temmuz gecesine, hem de sala okunmasının ardına denk getirilmesi kirli bir operasyona benziyor. Salalar okunurken ÖTV zammının ilan edilmesine kim veya kimler sebebiyet vermişse derhal görevden alınmalı.” Demiş...
Hala istismar, hala cambazlık peşinde... Zamlar, Sala okunmadan önce yapılsa ne olur, sala okunduktan sonra yapılsa ne olur? Mesele zamların bizatihi kendisidir. Salalı zam ilanı yapanlar görevden alınmalı diyeceğine, asıl bu zamları yapanlar derhal devlet yönetiminden çekilmelidir de... Tabi yüreğin yetiyorsa...
Yaşadığımız bu ekonomik ve sosyal çöküşün faili olan iktidar, şimdilik adeta pisik gibi... Hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Hiçbir açıklama yok. Her zaman olduğu gibi sindiler ve sebep oldukları fırtınanın geçmesini bekliyorlar. Çünkü bu milletin, saman alevi gibi üç beş gün sızlanıp, ondan sonra unutup alışacağını biliyorlar. Neleri unutup, nelere alışmadılar ki...
Sayın cumhurbaşkanına oy veren kesimlerin, son zamlardan sonra nutku tutuldu. Devlet Bahçeli bile emekli maaşları konusunda etkisiz eleman durumuna düştü. Cumhurbaşkanı, babasının malıymış gibi, milletin varlıklarını pazarlamak isterken gıkı bile çıkmıyor.
Ancak aşkın gözü kördür derler, hem Ak parti seçmenleri, hem Devlet Bahçeli, hem YRP Erbakan ve diğer etkisiz elemanlar, yarın seçim olsun yine sayın cumhurbaşkanına oy verirler...
Tam yerine denk geldi. Ben bu yazıyı içişleri eski bakanı Süleyman Soylu’nun, meşhur “ooooohhhh-ooooohhhh” narası ile bitirmek isterdim ama terbiyem müsaade etmiyor. Ben yazmamış olayım, siz de lütfen okumamış olun...
Tacettin KEPENEK