Artin Korkor


SİVAS´tan Bir TODOR USTA Geçti!


SİVAS´TAN BİR TODOR USTA GEÇTİ

Ekim 1917 yılında Rusya´da Çarlık rejimine karşı bir devrim olur.Bolşevikler iktidarı ele geçirirler.Rusya´da bu rejimi isteyenler kadar,Bolşeviklere karşı olanlar da vardı.

O yıllarda Ukrayna doğumlu genç bir delikanlı olan Fiodor Babayev, Bolşeviklere karşı olduğundan, Rusya´dan kaçar ve Türkiye´ye sığınır.

Nereden nereye yolu Sivas´a düşer, bu şehri bizler gibi çok sever ve oraya yerleşir. Sivas ?a geldiğinde Türkçe bilmediğinden, yardımcı olması için Arşak Efendiye getirirler.

Peki Arşak Efendi kimdir? Arşak Efendi (Arşak Uslan) eski Höllüklük mevkiinde bulunan Sivas Amerikan Koleji´nden mezun olmuştur.

Sivas Koleji olarak bilinen, asıl adıyla Sivas Teachers´ College, yani Sivas Öğretmen Okulu, 1912 yılında kurulur.1914 yılında, şehir içindeki küçük yerinden, sonradan ?Kolej? olarak bilinen alana taşınır. Kolejde Türkçe,Ermenice,İngilizce ve Fransızca eğitim veriliyordu.

Arşak Efendi bu okulda Fransızca muallimliği yapıyordu.Ermenice ve Türkçe ?den başka Arapça,Farsça,Fransızca ve İngilizce biliyordu. La Turquie ve La Republique gazetelerinin 25 yıllık bir koleksiyonunu yapan Arşak Efendi´nin o günlerin Sivas´ında nadir rastlanan entelektüellerden biri olduğu anlaşılıyor.

Arşak Efendi her ne kadar Rusça bilmese de, bir şekilde Fiodor Babayev´le anlaşır.Onu birkaç sene evinde misafir eder.Evlilik yaşı geldiğinde Sirvart hanımla tanıştırır ve evlendirir.Durumunu düzeltene kadar Arşak Efendi´nin evinde misafir yaşarlar.

Fiodor Babayev Sivas´ta inşaatçılık mesleğini öğrenir ve pek çok inşaatın yapımında emeği geçer.Daha sonra usta bir inşaatçı olur ve kalfalar yetiştirir.Halil Aktaş, yazdığı anılarda Todor Usta için aynen şöyle yazar. ?Ukrayna´lı Todor Usta, babama marangozluk ve inşaat kalıpçılıgını öğreten kişiydi.?

Sirvart hanımla evliliğinden Vera ve Denis adlı iki çocuğu dünyaya gelir.1941 yılında İkinci Dünya Savaşı patlak verir.O yıllarda Türkiye´de belediyelerin görevleri içinde mültecileri gözetmek de eklenmiştir.Devamlı göz altına alınacak mülteciler için Anadolu´da askeri gözaltı kampları açılmış, bu kamplarda mülteciler barındırılmıştır.

Fiodor Babayev´de bu toplama kamplarından nasibini alır ve kendisini Yozgat toplama kampına gönderirler.

Aylarca orada kalırken Sirvart hanım ve çocukları Vera ve Denıs her ne kadar perişan olurlarsa da komşular,tanıdıklar ve akrabaların yardımlarıyla yaşamlarını sürdürürler.Daha sonra Fiodor Babayev Sivas´a geri döner.

Mültecilerin kendi soyadlarını kullanmalarına izin verilmediği için , hanımının soyadını alır ve kayıtlara Fiodor Salbanoğlu olarak geçer.

Fiodor ustaya Sivas´ta halk arasında ve çarşıda ?Todor Usta ? diye hitap edilir.Sirvart hanımda şeker hastalığı başlamıştır ve genç yaşta vefat eder.Todor Usta daha sonra Sirarpi hanımla tanışır ve onunla mesut bir evlilik yapar.Bu evlilikten de Anatoli (Tola) adında bir erkek çocukları olur.

 İnsan yerinden , yurdundan, toprağından kopamaz.Memleket hasreti sönmeyen bir aşk,bitmeyen bir sevdadır.Herkeste olduğu gibi bu hasret Todor Ustada da vardır.Her ne kadar Rusya rejimine karşı olup ülkesini terk etmiş olsa da, çocuklarına Rus adları koyarak (Vera,Denis,Anatoli) memleketinin hatırasını kısmen de olsa sürdürmek istemiştir.