Züleyha Üstün

Tarih: 09.02.2017 19:12

Yas ve Kadın

Facebook Twitter Linked-in

YAS VE KADIN

Kalktı?

Hırkasını giydi.

Camdaki buğuyu sildi.

Balkona çıktı,

Soğuk,  sisli bir hava vardı

Tenini ürperten.

Elindeki bezle tozunu aldı korkulukların,

Sardunyanın kurumuş yapraklarını topladı.

Derin bir nefes çekti.

İyi geldi komşudan gelen naneli çorba  kokusu.

Yere düşmüş soğan kabuklarını kaldırdı.

Terliği düzeltti.

Odaya döndü.

Komodinin üzerindeki aynayı silmek için,

Kolonyayı aldı raftan.

Evirdi çevirdi,

Yas günlerinden kalmaydı,

Bilekleri ovulurken dökülen.

Vazgeçti,

Bakmadan bıraktı aynayı yerine.

Sessizce yutkundu.

Damlamadı gözyaşları.

Çıktı odadan ,

Mutfağa geçti,

Ocakta yemeği,

Kurulacak sofrası,

Avutulacak çocukları vardı.

                                          z.ü.

SÜKUNET

Sakinlikle de çok şey anlatılamaz mı? Parmaklarını sallaya sallaya haykıranın karşısında  hoyratlıkla karşı haykırışlar yerine sükunet. Yazarken bile iyi geliyor insana .Anlatmak  için illa yeri göğü inletmek  gerekmez. Bu yüzden ortalıkta atar gider yapıp ona buna sataşan,   karşılıklı atışmalarla  çok biliyormuş havalarına giren insanlara  hayretle bakıyorum. Korkuyorum.Sağlıklı ruh,  sağlıklı bedene çok ihtiyacımız var...İnsan bu kadar negatif ağırlığı nasıl taşıyabilir. Ne hoş bir sözdür:  ?Güzel bakmalı, güzel görmeli, güzel sevmeli?

Bu vazgeçmişlik,  yüksek perdeden ses insanı esir etmez  mi?Tahammülsüzlükler,vurdumduymazlıklar ?Tılsımlı ışıkların insanı sarhoş eden güzelliğine tezat gecenin  örttüğü sabahın kustuğu gerçekler, acılar, acımasızlıklar. Güvenini yitirmiş kuytular. Sanal alemin birbirlerini yerle bir eden sosyal medya savaşlarının tanınmaz hale getirdiği insanlar. İncitmemeli arkadaşlıkları,tüketmemeli dostlukları. Bütün bunların karşısında , okuyan, izleyen, irdeleyen her şeyi ince detay takip eden, etraflıca gözlemleyen,anlatan ,aktaran ,öğreten ve öğrenen ?. İyi niyetli ve  samimi olmalı...Hep başkalarını eleştirmekle olmaz.Dönüp bir de kendine bakmalı elbet. Toplumda kapladığımız  yer metrenin ölçtüğüyle sınırlanamayacağına göre hatalar, eksikler, yanlışlar olacaktır. Arada bir silkelenmeli özeleştiri  yapmalı... Herkesten , her şeyden kaçar insan fakat kendinden   kaçamaz? Yükselmeden perde perde sesler    bol bol tekrar etmeli :  sükunet ,sükunet, sükunet?Hele samimi ve dürüstsen :?İyi bir vicdan, en rahat yastıktır.?   der  C.Brentena

?

Bu kasvetli, yorucu,çok sesli, karışık  duygu ve düşünce havasından  kaçıverisi geliyor  insanın . Nereye mi ? Kendi içine ?Su sesiyle,  ney sesinin  birbirine karışan  dinginliğini arzuluyor gönül?  Şimdi Eyüp Sultan da, avluda  çınar ağacının altında   ve   sabah? Seher vakti serin. Duanın hücrelere kadar işleyişi. Tarihin,  maneviyatın  insanı saran bu uhrevi atmosferi . Bir tarafta esas dünyaya göçmüşler. Yüzyıllardır hatırlatırlar eğilmiş,  güngörmüş  başucu taşlarıyla,  bağlandığımız dünyanın gelip geçici olduğunu. Kaç kez dönmüştür üzerlerinden dünya ve güneş?Nice insanların ayak sesleri duyulmuştur kimbilir. Koşulsuz  teslimim yüzleşirken yürek ve akıl.Eller semada, nazende bir irkiliş.Su ve ateş zıtlığı kıvamında varlık  ve hiçlik.Huzura doğru arınmak ve yol almak içteki derine doğru?

 İÇİMİ ACITAN

Boğazın sularına atılıp arkasından bakılan kundaktaki bebek  .Dünyaya kimin kucağına  geldiğini  bilmeden, okşanıp sevilmeden, büyüyemeden veda eden kelebek ömürlü masum .Aylar öncesinden odası boyanan, giyeceği çoraptan , yıkanacağı sabuna kadar hazırlanan heyecanla ,hevesle  özlemle beklenen bebeklere inat yalnız, sessiz , eksik?  Her şeyin sığdığı   şu dünyaya bir sen sığdırılamadın da  gelip geçtin ya.İnsanlığımız  senden önce suyun derinliklerinde battı gitti.

 GÜLÜMSÜYORUM

Bindiğimiz taksinin bizim bile bilmediğimiz yollardan en kısa mesafeyi kestirerek bizi gideceğimiz yere götürmesine gülümsüyorum.Kazancına haram katmayan vicdanlı insanlar çoğalsın.(Yakın mesafeye gideceğini öğrenince yüz ifadesi değişenleri de unutmuyorum)

 SEVDİĞİM SÖZLER

 ?Kolay değildir mum olmak!

Işık saçmak için yanmak gerek!?

                                                 Hz. Mevlana 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —