Bir var oluş bildirisiydi belki de zaman ve mekân aşan duygular. Bir var oluş?
Şahsi ihtiraslardan arınmış, bütün aşk ve hayalin, hiç var olmayacak bir dünyanın kurulmasına adanması misali gibi?
Hiç var olmayacak bir dünya?
Kendi yıkılsa ve kaybetse dahi, bütün insanlığın diri olması ile bir teselli bulan yüksek bir ruh hali?
**
Bütün büyük hayaller ve idealler, büyüklükleri oranında da, eksi oluşumları beraberinde taşırlar. Her şey zıddı ile, anlam bütünlüğü içerisinde? Gerçeğin yanında gölgesi, ışığın yanı başında karanlığı, varlığın yanı başında eğretilmiş hayali?
Ama gelin görün ki, yüce bir karakter göstergesi olan değerleri, taşıyamayan niceleri, bu değerler silsilesinin varlığını ve temelini, şahsi varlıklarının desteklenmesi için kullanırlar.
Mensup oldukları cenahın, kabul gören fikirlerini benimsemiş gözükmekle birlikte, aslında kendi ruhlarına hoş gelen kazanımlarıdır.
Benim bir davam var ve ?ben bir dava adamıyım? türü ortada gözükme seansları, hem bulunduğu klana hoş gözükme, hem de kendi klanı dışında olan ve herhangi bir mensubiyet taşımayanların varlık duruşlarına nüfuz etme meramıdır.
Dava adamıyım görüntüsü altında, elde ettiklerine yenilerini ekleyerek, azgın ruhunu her daim kutsama arayışları?
Kim bilir, dava belki de umurlarında bile değil. Dava derken, şahıslarına açılan ikbal kapıları, her yer ve durumda işini çabucak halletme becerisi, yeteneği olmadığı halde, mensubiyet tılsımını kullanarak, nice hak sahibinin hakkını gasp ede ede, güya değerler silsilesinin ihyası için çalışıp çabalama?
Her şart ve durumda, kişiliğini yerle yeksan ederek, sanal kimliğinin cilalanmış hali ile varlık gösterme. Davayı ustaca ve bencilce, kendisine hizmet ettirme?
Bir bir açılan kapılardan, kutsalın üstüne basa basa yol alma. Vakti ve konusu gelince de, ?ama kardeşim şu zamandır hizmet ediyorum davaya. Az birazcık rahat etmek hakkım değil mi? diye eleştiri sahiplerine çıkışma.
Akçeli işlerde, ardı ardına hep önde ve hep hazırda illüzyon yapma? Her döndüğünde ve her döndürdüğünde kişiliğini, daralınca yeniden değerler silsilesine yeniden sarılma?
Pasta bölüşümlerinde çıkan marazı, sessiz ve derinden sulh ederek, daha büyük pastaların paylaşımı için, değerler bütününe yeniden sarılır gibi görünme. Samimi insanları ise bir basamak görerek, gelecekte uzanacağı refaha doğru kanat açma?
**
Beyazı kirletme, hayali yalana kurban etme. Var olan güzellikleri, içinin ihtiras kiri ile yoğurarak, samimi insanların hayatta tek tutacakları dalları da böylece, birer birer kırıp, bu hengâme ortamında dahi, bireysel kazanımlı çıkma.
Küçücük makam kapıları için çalmadık kapı bırakmayıp, eğer o makama getirilirse insanlığa can siperane hizmet edeceğini ilan edip, sözü geçenlerin yanında bol bol atıf yapma kutsala?
Her şart ve durumda, nicelerini iliklerine kadar sömürüp, kendini bundan muaf tutma. Ve her daim, bin bir hokkabazlıkla, her bulduğu makama balıklama dalma. Nice yarını elde etme sürecinde de, araya onlarca aracılar koyarak, bir an bile dik duruş gösteremeden ve dahi kadim geçmişi berhava ederek, her şeyi kendine hizmet ettirir görme?
Kıytırık bir dünya için, taklaların en âlâsını atarak, şahsi varlığını kutsayıp, ikbal savaşlarında, değerler silsilesini kendine hizmet ettirme?