Sivas Cumhuriyet Üniversitesi´nden çok şey bekliyor. Eski Rektör Faruk KOCACIK´ın adeta üniversiteyi hallaç pamuğuna çevirdiği ve yanlı kadrolaşmalar ile çalışma barışışını bozduğu herkesçe biliniyor.
Yıllara yayılan ezilmiş, horlanmış, ötekileştirilmiş insanların emek birikintisi sonucu yeni yönetimin üniversiteyi devralması olumlu bulunmuş ve bu minvalde adalet ve liyakat esasına bir yapılanmanın olması gerektiği herkesçe beklenmeye devam ediyor.
Bu bağlamda Genel Sekreterlik görevine getirilen Hakan YEKBAŞ´ın başına buyruk ve ben bilirimci tavrı herkesin tepkisini çekiyor.
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN´ın insan ve medeniyet odaklı felsefi öngörüsünü içselleştirme sorunu yaşayan yeni genel sekreterin, bireysel eylemleri tepki alıyor.
Adeta üniversiteyi bir kale gibi görüp, saldırgan vari tavırları ile gündemde olan Doç YEKBAŞ´ın ne yapmak istediği anlaşılamıyor. Kimseye hesap vermeyiz türü bir algı içerisinde olan YEKBAŞ´ın, bu tutum ve davranışlarının üniversiteye zarar verebileceği görüşleri dile getiriliyor.
Üniversite Camiasında dilden dile dolaşan soruları kamuoyu adına soruyoruz;
--YEKBAŞ, bir siyasi parti gurubuna Rektörlükte, efelenerek gerginlik oluşturmuş mudur?
--Genel sekreter, Rektör böyle istiyor ancak benim görüşüm alınmadan karar verilemez türü şovlar yapmakta mıdır?
--Ülke FETÖ belası ile uğraşırken, bu sıkıntılı süreçte birleştirci olmak gerekmez mi?
--OHAL var tek karar merci biziz diye çıkışlar ve keyfiyetler yapmakta mıdır?
--Akademik ve idari kadrolarda tek yetkili Yekbaş mıdır?
--Rektör, Kocacık döneminden görevi bırakacak bir yetkiliye sizle çalışabiliriz derken, YEKBAŞ ertesi gün arayıp görevinizden istifa edin demiş midir?
--Yekbaş´ın yaptığı işlerden Rektörün bilgisi var mıdır?
--Atama ve görevlendirmelerde ne oranda liyakat esas alınmaktadır?